SEN
gittiğin zaman, sanki bir boşluk var; öyle hissediyorum. Evet, bir şeylerle
dolmuş etrafım. Evet, boş değilim, bir şeyler yapıyorum. Ama ne tadım var ne
tuzum… Adımımı atıyorum, sanki yer yok. Öylesine, boş… Anlamsız yani… Yani,
öyle hissediyorum.
SEN
varken duyduğum sesler değişiyor. Duyduklarım, gördüklerim, dokunduklarım…. SEN
benimleysen anlamlı… SEN varsan bende, denizin rengi çok parlak ve dağlar
heybetli, güçlü. Kuşlar nasıl da oynaşıyor suyun üstünde… Ha, sonra; nasıl
oynaşıyor? Nereden biliyor mutlu olmayı kuşlar? Onların sana yakınlığını
kıskanmamak zor…
Onlar
gibi olmasa da yaklaşmak çok güzel SANA. Biliyorum; bu bana bağlı. Doğru
seçimler, doğru davranışlar… Biliyorum… Hoşuna gitmem lazım…
SENİN
hoşuna gidecek şeyler yapmaya çalışıyorum. Ama bazen ne oluyor bilmiyorum… Bir
bakıyorum ki gitmişsin... Benim hayatı sevmediğim zamanlar işte o zamanlar. SEN
yoksan hayatın ne anlamı var(?) SEN beni sevmemişsen ben neden yapıyorum
yaptıklarımı?
Asıl
acı olan şu: SEN varsın… Biliyorum. Ama benim ile değilsin ya… İşte bu çok kötü…
SEN
en çok, zor günlerimde benimle kaldın. Dost dediklerimiz, gırla muhabbette
dostken… SEN en sıkıcı, en keyifsiz, en acı, en burnumun direği sızlarken, en
terk edilmiş, en haksızlığa uğramış, en iftira… İşte SEN, tüm en canımın
yandığı zamanlarda yanımda olduğun için… İşte bu yüzden, sen gidince, çok
korkuyorum…
Beni
bırakma! Söz veriyorum; sen ne istersen yaparım… Yani… Tamam; haklısın bu
gerçekçi olmadı. Söz veriyorum; elimden gelenin daha fazlasına zorlayacağım.
Söz; SENİN sevmediklerinle aramı açacağım. SENİ sevmeyeni, ben de sevmeyeceğim.
Duydum
ki seni sevmeyenler, beni seviyormuş; yıkıldım. Yok, dedim; yalandır o…
Sevemezler… Sevmesinler… Kalbinde SEN olmayanın kalbinde ne işim var! Sonra
öğrendim ki onlar kendinden başkasını sevmezmiş… Az da olsa rahatladım. Az da
olsa diyorum çünkü insanım; kendimden emin olamıyorum. Hatalarım olacak
biliyorum.
Düşündüm
de… SEN her yerdesin. SEN ne benden, ne başkasından gidersin. Gelen de giden de
benim, aslında. Tüm zamanları ve mekanları sarmışken SEN… Peki ben nereye
gidiyorum? Nereye gidebilirim? Hangi zamanda? Tüm zamanlar SENİN ise…
Anladım
ki insan SENİN merhametini kaybeder, sevgini, korumanı… Birleştiriciliğini,
desteğini… Yürekteki yumuşacık temasını… Dildeki güzel yansımanı… Bakışlardaki
derinliğini… Görebilmeyi kaybeder yani… En güzeli duyabilmeyi… Duyduğunda
güzeli idrak edebilmeyi… Dokunduklarının manasını kaybeder. Yediklerinin,
içtiklerinin….
Öyle
bir yanılgı ki kaybedenin yanılgısı, yaptığını daha çok yaparsa biter bu acı
zannediyor. Bitmez… SENi kaybetmişse insan, neyi kazanmış olabilir? Hangi tadı
almış?.. Hangi güzeli görmüş?...Hangi sesi işitmiş olabilir?
Hangi
yöne dönsem SEN… Nereye dokunsam SEN… Nefes nefes çiçeksin. Sedirsin buram
buram… Yosun kokusu sarmış etrafımı; yani SEN… Yükseliyorum SEN… Alçalıyorum
SEN… Sağım, solum, önüm, arkam… SEN… SEN… SEN… Şimdi ben nasıl kızmayayım
kendime! Her yer SEN ile dolmuşken… Bu ne büyük başarısızlıktır; SEN’den
uzaklaşmışım… SEN en iyisi… En iyisi şöyle demeliyim: Beni affet!
En sevdiğine verdiğin müjdeyi üstüme alındım ve yüreğim biraz nefes aldı: “Seni bırakmadım ve sana darılmadım…”
https://deneyimseltasarimogretisisemineler4.blogspot.com/2022/10/seni-seviyorum.html
https://deneyimseltasarimogretisisemineler4.blogspot.com/2022/11/iftira.html
===
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.
===
“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?
Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”
Yorumlar
Gerçeği kaybettiyse neyi bulabilir ki insan?
Yine samimi ve çok güzel bir yazı
Emeklerinize sağlık 🌸
Yaptığım yanlışlarıma rağmen beni bırakmadığın için Elhamdülillah...