Kapalı Gişe Hollywood Filmi

 

Kapalı Gişe Hollywood Filmi

 

Büyük olaylar, artan kaoslar, çözülmeyecek gibi duran düğümler, daha da yol geçmez denilen çıkmaz sokaklar… Her insanın öyküsünde zaman zaman karşılaştığı sahneler, deneyimler… Çok tedirgin edici ve buradan dönmez artık dediğimiz durumlar veya hiç beklemediğimiz tepkiler…

İnsan ne zaman bunları yaşar?

Hayatımızda ne zaman önemli bir karar alsak, amaca götüren bir hedef koysak ve yeni bir sahne tasarlamak için adım atsak “Sanki tüm dünya bir olmuş, üstüme geliyor” dedirten şeyler yaşayabiliyoruz. Hatta daha dün o hamleyi yapayım diye ısrar edenler, şimdi “Yani çok da gerek var mıydı?” benzeri cümleler veya umursamaz halleriyle bizi şaşırtabiliyor.

Bu şaşkınlığı yaşayanlarımızın ortak noktası ise benzer deneyimlere şöyle bir göz atıp kulak kabartmaması. Oysa kilometre taşı olacak hamleler tasarlayanların arasından birçokları, yeri yurdu, adı, sanı, vakti fark etmeksizin, bu aksiyon dolu anları yaşadılar. Nereden mi belli? Hayatın, deneyimlere dayanarak deşifre edilebilecek yazısız kurallarından…

Peki, gözünü kulağını kapatarak izlediği bu sahnelerden kimler, nasıl sağ çıktı?

Yıllardır ertelediği kursun kayıt haftasında, Aysu tam olarak bu şaşkınlığın içine düşmüştü. “Her yaptığında arkandayım” diyen babasının “şimdi sırası mıydı kızım?” tepkisi… Babamı idare eder beklentisiyle güvendiği annesinin “Ben karışmam” demesi… Param yetmezse destek olur diye düşündüğü ablasının evlilik hazırlığı yapasının tutması, Saatleri çakışmaz dediği okulunun program yenilemesi…

Nasıl ya!... Hepsi mi beni buldu yani?

Aylardır konuşmadığı annesiyle gönülsüz de olsa barışmak için İstanbul’dan Konya’ya yola çıkan Ahmet’in başına gelenler çok da farklı değildi. Yolculuğun üçüncü saatinde “panik atak” geçirdi diye hastaneye kaldırılan bir sevgili haberi… “Buraya gelirse şehre sokmam” tehditleri savuran bir abi...

Ne yapayım, barışmayayım mı şimdi?

Lisede “Özgürüm abi ben, salın beni bi…” diyerek tiryakisi olduğu, nam-ı diğer dert ortağının, aslında onu özgürleştirmeyip tam tersi kendine müptela ettiğini fark edince azmedip bırakmaya karar veren Akif abinin yaşadıklarına ne demeli? Hayatın ilginç tasarımları…

Evlendiklerinden beri “Ciğerlerin soldu içme şunu artık” diye dilinde tüy biten eşinin şimdi “Böyle sağa sola sinirleneceksen hiç bırakma Akif!” demesi de neyin nesiydi? İş yerinde her gün beş kat aşağı in çık, in çık molalarını feda etmişken tam da o bırakınca mı dördüncü kata o meşhur “tüttürme odalarından” yapası tuttu bu patronun? Bir de yanına çağırıp “Ooo Akif karşılıklı iki kahve yanı keyfimiz olmayacaksa, ben seninle zor çalışırım” demez mi…

Oldu olacak geri mi başlayayım, döneyim mi onca yoldan?

 “Şu kişiyle aramı düzelteceğim”, “Bu tezi/projeyi bitireceğim”… Konular farklı, kişiler farklı ama yaşanan öyküler, karşılaşılan tepkiler, sanki aralarında sözsüz bir anlaşma varmış gibi aynı…

Sağ kurtulamayan başrollerin ortak problemi ise net olmayışları…

İnsan hayatını olumlu yönde değiştirecek bir kararda, hala “Acaba?” diye düşünüyorsa, sahneler Hollywood filmlerini aratmıyor. Efektli oluyor; bazen korkutan, bazen tedirgin eden, bazen de hemen geri dönesini getiren… “Herkes kendi hayatının sahnesinde başroldür” der Deneyimsel Tasarım Öğretisi... Tam da bu yüzden, bu filmlerin finansörü bizzat kişilerin kendisi olur.

Oysaki insan, cebindeki “Acaba”ları boşalttıysa, kararında netse ve ısrarı varsa çıkmaz sokakların caddeye bağlandığına şahit oluyor. Çözülmeyecekmiş gibi gözüken düğümlerin açıldığına, ders programı alt üst olan okulun son anda Aysu’ya özel kontenjan açtığına, Ahmet’in acillik olan kız arkadaşının Ahmet gitmesine gerek kalmadan taburcu olduğuna, Akif’in patronunun zor çalışmak bir kenara dursun, ona terfi bile verdiğine tanık oluyoruz.

Cevaplanması gereken soru ise hep aynı:

Bir karar verdik ve bir yola çıktık. Şimdi, cebimizdeki “Acaba”larla Hollywood filmine kapalı gişe mi oynattıralım, yoksa netliğimiz tüm senaryoları alt üst mü etsin?

===

 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.

 

===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

 

Yahya Hamurcu