İnsanın kıyası yokluk olunca, en ufak varlığın çok büyük anlamı oluyor bu hayatta...
Kadının biri bir türlü evlenemiyormuş... Nihayet bir gün evlenivermiş.
Şaşkınlık içinde kalan arkadaşları sormuş:
Kızım, bula bula bu adamı mı buldun?
Cevap gecikmemiş:
Neden öyle diyorsunuz? Babamın evinde hiç yoktu ya…
Kimi erken yaşta
kimi geç yaşta evlenirken, bazıları evlenmemeyi tercih edebiliyor. Bir de bir
kesim var ki istemesine rağmen evlenemiyor...
İşin aslı ise ne evlenmek ne bekar kalmak değil önemli olan..
Mesele şu;
İçinde bulunduğun durum her neyse..
Sana iyi geldi mi?
Seni toparladı mı, bozdu mu?
Seni nereye yaklaştırdı, nereden uzaklaştırdı?
İnsan istediği sonucu elde ettiğinde kazandığını düşünür. Halbuki asıl kazanç, o sonucun sende oluşturduğu dönüşümlerdir. O kazanç, hangi akıbete vardı?...
"Avantaj olarak tanımladıklarımız, avantaj olmayabilir." der Deneyimsel Öğreti.
İnsanın toparlanması ya da bozulması... Bunun da bir ölçüsü var tabii...
İnsan bedel ödedikçe toparlanır, toparlandıkça olaylara karşı tepkiselliği
azalır; sakinleşir.
Öte yandan bozulan insanlar, tepkisel ve agresif olur. Yanlışları
belirginleşir, sürekli şikayet eder hale gelir…
Peki, nasıl oluyor da birbirinden habersiz bu kadar insan birbirine benziyor? Aynı evrede aynı tepkiyi veriyor?...
- Çamaşırları as. Dur, kapı çaldı baban gelmiştir önce kapıya bak. Poşetleri hemen yerleştir. Sütü tencereye boşalt. Aaa çamaşır hani, neden asmadın?
- Neden olacak, sihirli güçlerimi şarj etmeyi unutmuşum (!)
- Sen otur da kendinle dalga geç. Aysel teyzenle geçen camdan konuştuk; “Kızın gelmiş, gözün aydın”, dedi. Geldiğini çamaşır asmandan anlamadıysa tövbeler olsun. Pantolon pantolon değil adam asmaca sanki.. Şu mandalı taktığın yere bir bak! Seni alan üç güne geri getirir. Gülmee!.. Gülmee diyorum sana!... Ne olacak senin bu halin?
Sürekli aktifleşerek karşıdaki insana müdahale etmek ilişkinin dengesini bozar, der Deneyimsel Tasarım Öğretisi...
Çocuklarımızı hep biz giydiriyor, yatağını yapıyor, önüne yemeğini getiriyoruz. Bırakmıyoruz ki problem yaşasın ve çözmek zorunda kalsın. Birilerinin peşini toplayacağını bilen çocuk, haliyle çözüm arayışında olmuyor ve bu konuda marifeti gelişmiyor.
Evlendiğinde yüzleşeceği gerçekleri, yaşayarak görmedikleri için, masal dinler gibi dinliyor gençler... Yani, rahatlık tuzağına düşürecek kadar çocukların hayatlarına müdahale ediliyor ve sonra da konuşarak bu meselenin çözüleceği zannediliyor.
- Benim çocuklarım zaten bulaşık makinesi, çamaşır makinesi (!)… Bütün işleri onlar yapıyor(!) Sözde evde kız var diye seviniyoruz biz de.
- Ya gene n’aptım anne? Şurada oturmuşum….
- Otur otur, anca otur. Elin oğluna da öyle dersin. Bu kız hiç mi bir şey öğrenmedi evinde, diyecekler. Çocuk seni daha tanımadan verdik verdik, yoksa hep evde oturursun öyle…
İnsanın kendini zorlayıp geliştirmek için hiç mücadele etmemesi... Durduk yere kendine zahmet çıkarıp uğraş bulmaması... Çabasının olmaması... Ne acı ki insan bekarken kaybettiği sınavını evlenince kazanacağını zannediyor. Evlenemediyse, çevre baskısı da çok olunca, “Bendeki sorun ne acaba?” diye düşünmeye başlıyor:
- Ziya, bu kızı isteyen soran da yok. Yavrum, hiç arkadaşın yok mu? Yaşın geldi de geçiyor. Bak, bizim zamanımız ha var ha yok. Seni de bir evlendireydik, göreydik dedenle.
- Babaanne sen de mi ya?
- E hiç merhaba, dediğinde mi yok ayol? Bu nasıl iş, bulan nasıl buluyor, sen mi beğenmiyorsun adamları yoksa?
Sanki evlilik için yaratıldı da şu an bekarlıkla “ceza” çekiyormuş gibi, yalnızlığa müebbet yemiş gibi hissediyor ya insan, işte bu bir yanılgı...
Yalnız kalmayasın diye “Eş” veriliyor olabilir mi?
Yalnızlık hissetmeni istemese hissettirmez zaten Yaradan... İnsan evli olmak, zengin olmak, çocuk sahibi olmak istiyor ama bunlarla sınanmak istemiyor. Kıtlıktan kurtulmak istiyor ve bolluğu bir sınav olarak düşünmüyor.
Yani, Der ki Deneyimsel Öğreti, Evlenemediğin zaman sınavını kazanırsın ya da kaybedersin... Peki, neye göre? Tavırlar, davranışlar, tepkilere göre…
Ama bu sınavı kaybetmek veya kazanmak evli veya bekar olduğun için olmuyor.
Sonuçlara fazla takılıyor insan. Hikmet süreçte verilen tepkilerde… Hiçbir yokluk
insana acı çeksin, hiçbir bolluk da kendini sınavdan muaf hissetsin diye verilmiyor.
Yoksa sen de mi hala bekarsın?
Göz ucuyla baksam sen de bakar mısın?
Kaldı başım derde evdekilerle,
Biraz olsun halden anlayan mısın?
Şaka yaptım, yok ki şikayetim...
Bir gün hüzünlenir, ertesi gün “İyi ki bekarım” derim.
Dünya derdi ne bitecek bizimkisi de bu,
Sanki millet evlendi de oldu evliya, yüzü nurlu.
Seni ne kurtarır, gel gelelim mesele bu.
Bil ki ne karı ne koca ne çocuk nur topu
Hayat öyle bir yol ki bilemezsin,
Hangi kavşak nereye çıkarır sonu...
Evlenip kaybedeceğini ya bekarken kazandınsa?
O zaman ne gerek üzüntüye, tasaya...
Değil mi ki herkes kendi ameline varis,
Yoksa vermez mi ki O vereceğini niyeti olana halis?
===
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.
===
“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?
Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”
Yorumlar
Kaleminize sağlık...🤍
Elinize sağlık🌸
Amaç sınavı kazanmaksa bekar olsa ne farkeder evli olsa ne farkeder🌸
Düşündüren...
Süper yazı olmuş, gönlünüze sağlık...
Emeği geçenlerin ellerine sağlık 🌿
Niyetlerimiz, isteklerimiz Allah rızası İçin olanlardan olsun 🤲
Çok güzel, kaleminize kuvvet 🎋
Evlenince insanın yüzüne nur düşmez" Ne güzel anlatmış...
Çok güzel , farkındalık oluşturdu 🌺
Hayat, davranışlarımıza tepki verir….
Mesele; seni toparladı mı? Sana iyi geldi mi? Seni gerçeğe yaklaştırdı mı? … ölçü çok kıymetli, emeklerinize sağlık 🌸
Malesef böyleyiz.
Teşekkür ederiz
Hayata eskiler imtihan dünyası derlerdi.. Sınavda sorulan sorular her gün tekrarlanıyor? Doğru cevabını verip hayat asansöründe yükselebilmek nasip olsun..
Emeğinize sağlık
Ne güzel anlatılmış.Emeğinize sağlık
Tşk ederim
Her durumda Galip olanlardan olmak nasip olsun 🧡
Ara sıra okuyup hatırlamak istiyorum 😌
Ne bize niçin veriliyor?
Ne güzel bir irdeleme cümlesi olmus emeğinize sağlık