En Sevdiğim ! Teşekkür Ederim...

 


Bugün sabah da beni uyandırdın. Göz kapaklarımı kaldırmayı hiç düşünmedim ama SEN gözümü açtın. Görmeye ihtiyacım vardı ama bunu nasıl yapacağımı düşünmedim bile… Hiç öğrenmem gerekmedi; SEN, öğrenmek zorunda olmadığım binlerce hareket dizayn etmiştin… Binlerce, milyonlarca, milyarlarca… Aslında hiç saymadım. Çünkü ben bile bilmiyorum ne için neye ihtiyacım olduğunu. Ama sen biliyorsun; SANA çok muhtacım!

İnsan, her sabah alarmı kurduğu saatte uyanmaya konsantre oluyor. O saatte kalkabilmeyi başarı zannediyor. Ama anladım ki tüm sonuçlar SANA çıkıyor.

Her sabah yeni bir güne başlamayı ne kadar da normalleştirmiş insan. Her sabah güneşin doğması ne kadar da sıradanlaştırılmış. Gözümüzün içine girmesini dert edinip söylenebiliyoruz. Ya gözüm hiç olmasaydı, diye hiç düşünmedik. Güneş hiç olmasaydı, dünya nasıl olurdu; bir an bile aklımıza getirmedik.

Yüreğimin derinliklerinde en sevdiğim…

Her akşam batan ve her sabah doğan güneş için, teşekkür ederim. Gözümün rengi ile hiç uğraşmayacağım; varlığı için teşekkür ederim.

Sabah, uyanır uyanmaz lavaboya gidip elimi yüzümü yıkamaktan başka derdim yok. Ama bu da zor gelebiliyor insana… Şunu hiç düşünmedik; ya tüm sular kaynağından yüz derece olarak çıksaydı… Ve her sabah sadece elimi yüzümü yıkayabilmek için suyun 80 derece soğumasını beklemek zorunda olsaydım… Her yerde rahat rahat, bol bol kullandığımız sulardan evdeki ufaklığı nasıl koruyacaktık mesela(?) Çiçekleri nasıl sulayacaktık? Tek zahmeti bir hareketle musluk açıp, hortum tutmak olan tüm eylemlerin başka problemleri de olmaz mıydı(?)

Yeryüzündeki tüm sular kaynağından 100 derece olarak çıktığında, yağmurun oluşumu nasıl olurdu acaba? Ha, sonra… Yağmur suyu bu ısıda olmak zorunda mıydı? Ya yağan yağmur 80 derece olsaydı(?) Düşünebiliyor muyuz?

Düşünseniz ya; ya düşünemeseydik… Düşüncemiz olmasaydı… Aslında bu çok anlaşılır bir soru olmadı. Çünkü insan zaten çok az düşünüyor… Düşündüğünü zannediyor. İnsan düşünemiyor ama hayat, çok ikramlı; insanın tüm düşüncesizliğine rağmen, onu korumaya devam ediyor…

Ey sevgili…

“Of yaaa yine yağmur yağıyor” derken, biz ne dediğimizin farkında değiliz. Çok özür dileriz. Düşünemedik onca detayı… Hassasiyetlerimizi kaybettik. En büyük hassasiyetimiz yere çöp atılmasıyla sınırlı kaldı. Çimlere basılmasını çok dert ettik ama çimlere basarken ki ayakların öne doğru değil de arkaya doğru olmasını hiç aklımıza getirmedik.

Denizlerin mavisinde kaybolduk… Sevgilimizin gözlerini denize benzettik… Enginine sığamadık… Derinlerine indik çıktık… Her sabah ona karşı kahvaltı yapmayı hayal ettik. Sabah yürüyüşlerimizi kenarında yapmak için planlar yaptık… Ama bir sabah tüm denizlerin çekilmiş olabileceğini hiç düşünmedik. Varlığını o kadar normalleştirdik ki buna hiç olasılık vermedik. Üzerinde gemiler yüzdürdük. Tekne partilerimiz çok eğlenceli geçti… Meseleyi tekneye verilen para zannettik.  Tekneyi yüzdüreceğimiz bir deniz zaten olmak zorundaydı (!)


En en en çok sevdiğim…

Gökyüzündeki yıldızlar için teşekkür ederim. Evet çok güzel görünüyorlar. Evet altında doğru veya yanlış davranışlar sergilemek mümkün. Bazıları yanlış yapmaktan keyif alıyordur; bununla ilgilenmiyorum. Ama onları orada asılı tuttuğun için teşekkür ederim. Işık hızından da yüksek bir hızda aşağı doğru kayarken, dilekler tuttuk. En büyük hedefimiz de güzel bir sevgiliye sahip olmak oldu. Saçmaladığımız için çok özür dilerim. Onun aynı hızla üzerimize düşmesini hiç aklımızdan geçirmedik.

Dağları desen hep bir engel olarak gördük. Deldik, aştık, geçitler yapmaya konsantre olduk. Dinamitler patlatıp madenler çıkardık. Eteklerine ev yapmayı hayal ettik. “Adını dağlara yazdım” dedik. Altınından, demirinden, odunundan nimetlendik ama “ya olmasaydı” kısmını hiç düşünmedik...

Öyle ya dünyaya gelirken bizim fikrimiz alınmamıştı(!) O yüzden de dağlar yerinde olmalıydı ve bundan sonra da olmak zorunda(!)… Denizimi her sabah tam da yerinde görmem gerek, çok kızarım aksi halde(!) Güneş mi? Tabii ki olacak! Güneş zaten doğacak, onu konuşmamıza bile gerek yok(!) Sular… E, bir zahmet yani… Ne yapalım; makyajımızı nasıl temizleyeceğiz(!)

Yüreğimin derinliklerinden gelen bir sevgiyle…

Çok özür dilerim… Tüm insanlık adına senden özür dilerim, diye süslü laflar etmek isterdim ama kimse kimse adına özür dileyemiyor; biliyorum. Çok teşekkür ederim… Tüm çirkinliğimize rağmen, bize güzelliklerinle karşılık verdiğin için… Çirkinleşirken bile senin verdiklerine muhtaç olduğumuzu fark eder mi tüm insanlık bilemem. Ama fark ettirenler lütfettiğin için, teşekkür ederim…

Ha, son bir şey:

“İyi ki varlığını fark edip, içtenlikle seni sevmeme fırsat verdin… İyi ki..”

 


                                                                                                 ===

 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

Kim Kimdirİlişkide UstalıkBaşarı Psikolojisi programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.

 

===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

 

Yahya Hamurcu

Yorumlar

Öznur dedi ki…
Biz de teşekkür ederiz bu güzel yazının yazılmasına vesile olduğunuz için 🙏
Ya nefes alamasaydık,
Ya uyuyamasaydık,
Ya öğrenemeseydik,
Liste uzar gider...
Adsız dedi ki…
💗
Adsiz dedi ki…
Çok acı ama gerçek...Normallestirdigimiz tüm lutuflarin için bizi affet....
Çok güzel bir yazı olmuş elinize saglik.Birazda can acıtıcı.
Ayşe Temelci dedi ki…
Hani tüm göz yaşlarını akıttığın anlar vardır. Hani İçin için yüce Rabbim, ya seni hissetmeden canımı verseydimin pişmanlığı var ya..

Onlarca binlerce teşekkür teşekkür. Kalbim senin Rabbim.

Samimiyet hissedilen bir şey ve bu makalede her harfi hissettiriyor 🤲🫀

Adsız dedi ki…
Dtö insanın görmeyen,duymayan ve hissetmeyen kalbinin anahtarını aldığımız ilimle elimize verdi…görmek,duymak,hissetmek… ve çokça şükretmek için anahtar elimizde. Çok şükür
SKuzeyi dedi ki…
Ellerinize sağlık..Yine çok güzel bir yazı olmuş. En sevdiğimden😉
“İyi ki varlığını fark edip, içtenlikle seni sevmeme fırsat verdin… İyi ki..”
Adsız dedi ki…
İyi ki varsın! Biz en küçük başarımızda “dağları ben yarattım” havasına girerken sen yaptığın onca işe rağmen gücünün üstünü örttün, sessiz kaldın ve bekliyorsun… biz oradan bakınca ne kadar da aceleci, nankör ve kibirliyiz! Sen sen olduğun için bütün övülmeler sana aittir. 🌸
Adsız dedi ki…
Elinize sağlık çok güzel bir yazı!
Adsız dedi ki…
Tebrikler
Alev dedi ki…
Çok güzel :) elinize yüreğinize sağlık :)
Pınar Yenilmez dedi ki…
💚🤲İYİ Kİ,
O fark ettirenleri lütfettiğin için, teşekkür ederim…

“İyi ki varlığını fark edip, içtenlikle seni sevmeme fırsat verdin… İyi ki..”

💚🤲İYİ Kİ...
Adsız dedi ki…
Bize verilen her şeyin mucize olduğunu nasıl da unuttuk ya da hiç hatırlamadık.
Yine çok güzel bir yazı olmuş 👏🏻💐
İsmail Bostancı dedi ki…
"Anladım ki tüm sonuçlar SANA çıkıyor." Baş ucuma yazdım. İyi ki yazmışsınız. Çok İyi yazmissınız. Tüm sonuçlarımız iyi çıksın.
Adsız dedi ki…
Allah c.c huu bilinmekliğimi arzu ettim insanı yarattım buyurmuş. Ne kadar güzel O'nu bilmek bulmak. Tanıyınca bize bizden Merhametli olduğunu görüyoruz. Ne kadar kusursuz bir misafirhanede yaşıyoruz. Sonsuz şükürler olsun.🌷♥️
Adsız dedi ki…
Evet milyonlarca teşekkür etmek ve milyonlarca özür ettirmek belki yeterli değil..
Gülşen dedi ki…
Ellerinize yüreğinize sağlık. Hiç düşünmez misiniz? Diyor ya Allah defalarca.. bize nasıl düşünülürü ne güzel anlatmışsınız çok teşekkürler.. iyi ki sabah uyandırdı ve iyi ki Deneyimsel Tasarım öğretisinden eğitim almayı nasip etti...
Ayşe dedi ki…
İyi ki...
Gerçekten iyi ki varsın...
Ne güzel anlatmışsınız...
Adsız dedi ki…
Ne kadarda normalleştirmişiz gerçekten… Çok teşekkürler… Bir kez daha bize hatırlatan bu güzel yazı için… Hüzünlenmek, utanmakla birlikte farketmenin huzurunu da yaşattınız bize…
Berra dedi ki…
Çok teşekkürler bu güzel yazı ile aklımızı aydınlattınız.👏👏👏
Adsız dedi ki…
Normalleştirdik, olmayacağı sahneyi hiç düşünmedik. Teşekkür ederiz bize düşünceyi verdin, düşündürecek insanlar verdin. ☺️🌺
Adsız dedi ki…
Verdiğine teşekkür ederim gerçekten ne az düşünüyoruz. Yazdığınız için size de teşekkür ederim. Tekrar düşündüğünüz için 💐
Adsız dedi ki…
Ey sevgili..
Verdiklerine ayrı, vermediklerine ayrı Teşekkür ederim.
O fark ettirenler, size de ayrıca teşekkür ederim.. Elinize, emeğinize, kaleminize sağlık.
Gönül Kılıç dedi ki…
O' nun Nimetleri saymakla biter mi? "Teşekkür ederim" demek yeter mi? Emeğinize sağlık güzel yürekli insanlar teşekkür ederim 🌹🌹🌹