“Herkes benimle uğraşıyor.”
“Neyi istesem hep bir engel çıkıyor.”
“Herkes benimle uğraşıyor.”
İnsanlardan şikayet ededururken hayat da bir yandan
akıp gidiyor. Bu kadar şikayetle beslenmiş beklentiler de insanın “çok
mutluyum” dediği anlarını bile “çok kötüyüm”e gebe bırakıyor.
İstiyoruz ki
Önce karşı taraf özür dilesin…
Önce o kapıma gelsin…
Önce o beni anlasın…
Önce onlar versin…
Peki biz ne zaman harekete geçeriz?
Ama dur bir dakika, biz zaten hep özür dileriz ki… Her
zaman anlayan da biz olmuşuzdur… Hep haksızlığa uğrayan biz olmuşuzdur ve hep biz
vermişizdir… Kimse bizim değerimizi anlamıyordur değil mi? Aslında biz çok
iyiyizdir hatta fazla iyiyizdir… Karşımızdakine fazla geliyoruzdur hep...
Peki hep böyleyse, acaba bir şeyleri yanlış yapıyor
olabilir miyiz?
Malum bir şeyler ters gidiyorsa bir hata var demek ki…
O hatanın ucu bana dokunuyor olabilir mi?
Her insan hata yapar deriz ya, bizimkisinde çuvaldız
bize döner mi acaba? Yoksa sivri ucu dışa bakan iğnelerim bana yeter mi?
Peki nedir gerçekte benim yaptığım o küçük hata?
Deneyimsel Öğreti der ki bu hayatta her şey
sebep-sonuç ilişkisine göre meydana gelir. Yani hiçbir şey sebepsiz olmaz. İnsan
sonucu, ancak sebepleri değiştirerek değiştirebilir. Mutsuzluk bir sonuçsa, o
zaman bizi bu sonuca getiren sebeplere dönüp baksak nasıl olur?
Herkes gerçekten bana karşı mı? Yoksa ben mi fazla
iyiyim(!)
Yanlış soru yanlış cevabı getirir. Neden insanlara
karşı bu kadar ‘’iyiyim’’? Sahi iyilik neydi?
Elimde ne varsa onlar için feda ediyorum ve
karşılığında aynısını onlardan bekliyorum. Tabi adalet diye bir şey var ve ben
ne kadar iyi olursam karşımdaki de bana o kadar iyi olmalı. Evet, adalet olduğu
için(!) değil mi? Yani ben hiç “almak için vermiyorum”dur, değil mi?
Karşılık almak için karşımdakine vermek beni adaletli
değil hırslı yapıyor.
Karşılık beklemek beni mutsuz ediyor.
Mutluluğu karşımdakinden beklemek, beni ona bağımlı
kılıyor.
Kendiyle mutlu olamayan kimse, başkasını mutlu
edebilir mi?
“Kimse beni anlamıyor.” Peki, ben ne kadar birilerini
anlıyorum?
“Bana değer veren kimse yok.” Ben ne kadar birilerine
değer veriyorum“
Yüzümü güldüren kimse yok.” Bu zamana kadar ben kimin
yüzünü güldürdüm? Hem de karşılığını beklemeden… Tıpkı bir çocuk gibi…
Yolda yürürken bir çocuk görürsün babasının kucağında…
Sana tatlı tatlı bakar, sen istemsizce gülümseyince o da gülümser… Karşılıksız
ve samimi…
Gülümsemek çoğalır…Çoğaltır… Peki nerede
gülümsemelerim?
İyilik her zaman buğdaya benzemez. Buğday ektiğin yerden
biter, ama iyilik öyle mi? Mesele tam da bu; sen tarlanı sür, tohumlarını
hazırla, buğdayın ömrü varsa ektiğin yerde biter. Ama sen belki öteki köye
göçersin kim bilir… Ama karşılık beklemeden ektiğin buğdayının ekmeği zayii
olmaz dertlenme. Komşun kapını çalar elinde iki koca somunla.
İğneyi karşı tarafa batırarak, yapıp ettiklerimin
tahsilatının derdine düşerek bu ekinler büyümez. Ektiğim tohumlara asit döker
ödenen bedelleri şikayetle dillendirmek… Yakar kavurur canım tohumu, şikayetimin
beslediği beklentiler...
Şimdi iğneleri bir kenara bırakıp, çuvaldızla biraz
haşır neşir olalım. Kendimize batırdıktan sonra bak gör buğdayların çuvalını
nasıl da sıkı sıkıya dikecek…
Gittiğin yere iyilik tohumu ek, sonra çok oyalanma
hemencecik göçüver yan köye. Gülümsemek istiyorsan önce gülümset bir çocuğu… Toparlanmak
istiyorsan toparla birilerini… Anlaşılmak istiyorsan anla birilerini…
Altın kuralı unutma, ektiğim yerden bitmese de olur...
Bunu aklından, çuvaldızı da cebinden eksik etmezse insan, artık kül olmuş
tohumlar ondan uzak. Gelsin buğday başakları…
===
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.
===
“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?
Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”
Yorumlar
Sen de Ne eksikse etrafındaki insanlara o eksikliği ver. İlgi ihtiyacın varsa etrafına ilgi ver Sevgi ihtiyacın varsa sevgi ver. Neyi görmek neyi bulmak istiyorsan onu ver. Düşündüren bir yazı olmuş teşekkürler
Ne güzel anlatılmış. Emeğine, düşüncesine sağlık yazanın 🥰