Çeviri

Sayfalar

Yeniden Başlamak


Güneşin kavurucu ışığı yüzümüzü yakardı. Buna rağmen sokaktan eve girmek istemezdik; oynamaya devam ederdik. “Gürültü yaptığınız yetmedi mi gidin artık evlerinize“ diyen “Nemrut Teyze” lakaplı teyzemize bile aldırış etmezdik.

Çocukluk yıllarında heyecanla kurulan oyunlar bittiğinde “hadi yeniden yapalım” sesleri yükselirdi mahallede. Taşlar üst üste yeniden dizilir ve oyun başlardı. Bittiğinde kimse üzülmez tam tersine yepyeni bir oyun kurmanın sevinci yaşanırdı. İnsanın hayatı da bir oyuna benziyor değil mi?

Hayatta bazen kazanmak vardır. Burada insan zorlansa da üzülmez. Kazanmak haz verir... Ancak insan hep kazanmaz. Bazen kayıplar yaşar.

Bazı kayıplar var ki işaretini verir; “geliyorum” der ve garipsemez hemen alışır insan. Ama bazı kayıplar vardır ki işaretini görmekte zorlanır çoğu kişi.

Biz o ana ne kadar hazırız? Ne kadar hazır olabiliriz? O zamana kadar yapıp ettiklerimiz, o andan sonraki hayatımızı şekillendirir aslında.

Daha çocukken başlarız marifetlenmeye. Arkadaşlarıyla mahalle maçında “yaaa bana ne küstüm” deyip giden çocuk gibi, hayattaki problemlerine küsen insanların da güçlenemediğini görürüz.

Kayıplar olur...

Bu hayatta bitmez denilenin sonu gelir…

Gitmez denilenin gittiği haberi gelir…

Madem hep kayıplar olacak, “haydi yeniden başlayalım” diyecek gücü nasıl edinir insan?

Tüm olup bitenlerden olumlu veya olumsuz sonuç çıkartarak, yani deneyim çıkartarak.

O topu kaleye ulaştırmayı hedefleyen ve golü atamadığı için hırslanan kişi mi daha güzel oynar, yoksa takımıyla birlikte sonucu değerlendirenler mi?

Bazen öyle bir durum olur ki insan tüm sebepleri oluşturmasına rağmen, o sonuca, yani o gole yine de ulaşamaz....

Buna rağmen ‘biz bu maçta elimizden geleni yaptık, büyük bir keyifle oynadık ama gol atamadık, şimdi önümüzdeki maçlara bakacağız’ diyebilmek insanı marifetlendirir. İnsan doğru sebepleri oluşturduğunda, düştüğü yerden kolayca kalkıp yeniden başlayabilir.

Mesele düşmek değil, düştüğünde tekrar nasıl kalkabileceğini bilmektir.

Yerde ahh vahh ederek kızıp şikayet etmek kolay olandır. İnsan kaybettiğinde hep bir suçlu arar. Kime faturayı ödetsem diye bakar. Faturalarını başkasına ödeten insan, para kazanmayı öğrenebilir mi?

Oysa “düştük, canımız yandı, hatta yaram da kanıyor ama olsun kalkarız, nereden başlayalım?“ diyen ilerliyor bu hayatta. İnsanı güçlü kılan, yapıp ettikleri, mücadelesi, emekleri oluyor. İnsan ancak bu şekilde yol alabiliyor hayatta...

Evet bazen gücümüzün tükendiğini çok yorulduğumuzu hissedebiliriz. Yeniden başlamak zor gelebilir. Her şeye yeniden başlamak...

Ama önemli olan yorulsak da devam etmek. Dinlenmek ve... Yeni bir hareket için derin bir nefes alarak yeniden ayağa kalkmak.

“Ben bittim tükendim’” dediğin yerde “yettim’” diyenin elini sıkıca tutup her şeye yeniden başlamak...

Yapabileceğinin en küçüğü ile başlayıp bir adım atanlar, yavaş yavaş ama büyük işler başarırlar. Hiç kimse bir anda başarılı olamaz...

Derslerinden kalmış bir öğrenci 5 dakika ile çalışmaya başladığında zamanla çok yol alabiliyor.

Bir tohumun fidana, fidanın ağaca dönüşmesi, ağacın meyve zaman istiyor. O ağaç bize her mevsim yeniden meyve veriyor. Kışın kuruyan dalların, yazın nasıl yeniden çiçek açtığını görüyoruz. Hiç vazgeçmiyor…

Yeniden başlamak zordur ama bir başlarsa insan, sabırla azimle devam ederse yoluna, doğru sebepleri oluşturursa, işte o zaman o yol geçip kurtulacağı değil, kah güldüğü kah ağladığı, kah düştüğü, kah kalktığı ama yüzünde tebessümün de eksik olmadığı bir yol oluyor. Yolda kalayım, oyun oynayayım, sadece eğleneyim, demiyor. Keyif alırken öğrenen, fayda gören, fayda verene dönüşüyor. Kaybetmiş görünürken bile kazanıyor.

Bazı kazançlar vardır insana kazanıyorum, derken kaybettirir. Öyle kaybedişler vardır ki insana, kazandırır! Hesabı iyi yapmalı insan ...

Bu kayıp bazen bir gol…

Bazen bir ev…

Bazen iş…

Bazense hayat olabilir...

Kimi zaman küçük kimi zaman büyük bir kayıp olabilir.

İnsan kaybettiğine üzülür elbette ama aslında bu bir son değildir. Her son yeni bir başlangıçtır... Yaşadıklarından deneyim çıkarabilen insan, bütün başlangıçların bir sonu, sonların da başlangıç olduğunu, sebeplerin sonuç, sonuçların sebep olduğunu farkeder.

Her şeyin geçici olduğu hayatta asıl mesele, hangi durumda hangi tepkiyi veriyor olduğumuz! İnsanın en büyük yanılgısı, geçiçi olan bu hayatta kalıcı olacağını zannetmektir. İnsan ancak kendine yakışan bir amaca sahip olduğunda, neyi neden yaptığını bilen olduğunda ne kaybettiklerine kahrolur ne de kazandıklarıyla mest olur.

Sahip olduklarının sadece bir süreliğine kendisine emanet olduğunu bilir.

İşte o zaman elindeki az olsa bile ihtiyaç gideren olur.

Yük olan değil yük alan olur.

Komşusu açken tok olmaktan rahatsız olur.

Ayağa kalkmaya çalışanın elinden tutar destek olur.

Veren el olabilmenin mutluluğunu yaşar….

Ama yine de insan bazen yeniden başlamak için şartların mükemmel olmasını bekler. O beklenilen kusursuz zaman hiçbir zaman gelmez. Başlamak için doğru zaman şimdi hemen şimdi. Şartları asıl mükemmelleştiren şey başlangıcın ta kendisi…

Hakikate giden yolda yapılabilecek iki yanlış vardır. Birincisi yolun sonuna kadar gitmemek, ikincisi hiç başlamamak. Bir aracın yol alması için önce motorun çalışması gerekir. Hayatımızda tıpkı bunun gibi… Bu hayatta ilerlemenin sırrı başlamaktan geçer. Bunun için bize sadece hareket lazım. O halde neyi bekliyoruz?

Yeniden başlamak…

Bir ağacın baharda çiçek açması gibi. Kökü toprakta olan, yaşayan hiçbir ağacın “bu bahar çiçek açmayacağım” demediği gibi.

Batan güneşin ertesi gün tekrar doğması gibi.

Kuruyan bir çalının yeniden canlanması gibi.

Düşe kalka, emekleye emekleye yürümeyi öğrenen çocuğun çabalaması gibi hayat.

Yüzünde hafif buruk bir tebessümle, kalbinde ümitle, gayretle, azimle yeniden başlamak…

===

 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

Kim Kimdirİlişkide Ustalık”Başarı Psikolojisi programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.

 

===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

 

Yahya Hamurcu

You May Also Like

5 comments

  1. Adsız12/4/23

    Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  2. Ali Buyuran12/4/23

    Yeniden başlayabilmek ümidi ile.. yazı çok güzel olmuş elinize sağlık

    YanıtlaSil
  3. Adsız15/4/23

    Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  4. Adsız1/5/23

    Düşünce kalkmayı bilmek lazım..kslrmin8ze saglik

    YanıtlaSil
  5. Adsız31/7/23

    Hiç kimse bir anda başarılı olamaz..
    Yapabileceğinin en küçüğü ile başla 🌸

    YanıtlaSil