Çeviri

Sayfalar

Gerçeğe Yakın

 


Mevsimlerden sonbahardı. Penceremden bizim bahçedeki çınara baktım. Seyrettim onu. Sanki uzun süredir sırtlandığı yüklerinden kurtulmuş gibi döküyordu yapraklarını. Ne hoş manzara.  Senin yanlışın var, insanın içini hoş eden mevsim ilkbahardır. Sonbahar hüzün mevsimi, kapanma mevsimi… Evine kapanma, içine kapanma, dertlerine kapanma mevsimi. Sana da öyle gelmiyor mu?
Nereden baktığın önemli. Bir baksana sonbaharın rengine. Soğuk mevsim ama rengi bir o kadar sıcak. Sarısıyla, turuncusuyla, kırmızısıyla içimizi ısıtan bir manzarası var. Bence sonbahar hiç de senin gördüğün gibi değil.
 Sahi baktın mı? Göremedin mi yoksa bu renkleri? Halbuki sonbaharın renklerini ilkokulda öğretiyorlar. Ama gel gör ki yaşadığım dünyamda sonbaharı artık böyle görmüyorum. Her mevsim aynı, her mevsim taş, her mevsim bina olmuş. Acaba gerçek dünyadan uzaklaştım da benim mi haberim yok?
Bence haberim var, üstelik bunu kabul ederek yaşıyorum. Neden? Çünkü hayat şartları(!) Aslında gerçekliğimizi kaybettiğimiz için bahanelerimiz çoğalıyor, çünkülerimiz artıyor.  Peki bu kurduğum düzeni nasıl değiştireceğim?
İnsan önce gerçek olana bakmakla başlayabilmeli. Gökyüzüne, ağaçlara, kuşlara mesela… Sonra hayatındaki gerçekliği düşün; hayatın ne kadarı gerçek? Sen ne kadar gerçeksin? Ne kadar sahte…? Gerçeğin ölçüsü ne?
Bir kere sana fayda vermeyen şeyleri hayatından çıkar gitsin. Ben yaptım. Önce markayı çıkardım hayatımdan sonra çok uyumayı, çok yemeyi, sonra televizyonun boş muhabbetini çıkardım. Neyi fark ettim sana anlatayım; hayatımdan gidenlerin yerini hep bir yenisi doldurmuş.  Boş bilgiler beynimi kemirip beni uyuturken; gerçek, faydalı olan bilgiler beni zinde tutar olmuşlar. Üstelik daha hareketli bir hayatım olmasına rağmen. Değer verilmesi gereken, markalar değil de içindeki insanlarmış.
‘Gözüm açıldı ya.’ dedim kendi kendime. Meğer dünya renkliymiş, sonbaharın rengi varmış. Ama ben rengi solmuş gözlerden bakıyormuşum. Benim gerçek olandan uzak yaşamammış sorun. İşte bunu fark ettim. Gerçeklikten uzaklaştığımda fayda görmeden yaşıyormuşum. Bunu da gerçek olandan faydayı gördüğümde anladım.
Sonbahar hep sonbahardı, sadece ben onun olduğu dünyada değildim. Gerçeğim kaybolmuş yerini sahtelerle doldurmaya çalışmışım. Çünkü bu hayatın içinde boşluk yoktur. Mutlaka, gidenin yerini bir şeyler doldurur. Bu da sana verebileceğim küçük ama hayatını değiştirecek kadar etkili bir bilgi olsun.
Şimdi ne baktığım pencere aynı ne baktığım yön.  Gerçeğe baktıkça daha çok gerçeğin içinde olası geliyor insanın. Senin de gerçeği görüp onunla yaşayanlardan olmanı dilerim.

 

===

 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

Kim Kimdirİlişkide Ustalık”Başarı Psikolojisi programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.

 

===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

 

Yahya Hamurcu

 


You May Also Like

4 comments

  1. Sümeyra K7/7/23

    İnsan Zihni ancak kıyasla algılıyor. Bu kadar sahtenin içinde gerçek olana ulaştıysa ikisi arasındaki kıyası yapıp daha bir güçlü yapışıyor gerçeğe.

    YanıtlaSil
  2. Adsız7/7/23

    Yazınız, toparlanmak lazım ama nasıl?
    Nereden başlarıma ne güzel bir cevap olmuş ,elinize sağlik...

    YanıtlaSil
  3. Gerçek var, oh be dünya var. Çok şükür. İyi ki gerçeklere Vakıf olan ve bunu bizlere de öğreten insanlar var. Allah razı olsun

    YanıtlaSil
  4. Adsız29/7/23

    Elinize sağlık

    YanıtlaSil