Çeviri

Sayfalar

Kaç Beğeni Aldın?

 


Leyla elinde telefon, görüntüleri kaydırırken bir yandan da “Ne alakası var, hiç olmamış üstündeki” diye geçiriyordu içinden.

Öyle hissetmese de bir kalp ve bir öpücük emojisi göndermişti bile... Her zaman yaptığı gibi...

Paylaşımlarına kaç kişi dönmüş, diye  kontrol etmek için, ekranı ters yöne doğru taramaya başladı.

Çoğunu yakından tanımıyordu; çocuğun okulundan veliler, işyerinden çok da yakın olmadığı insanlar, komşunun evinde bir kere karşılaştığı bir kadın, annesinin arkadaşının kızı...

İnsan tanımadığı kişilerin beğenilerini neden bu kadar önemser? Buna neden ihtiyaç duyar?

Kimse gerçek düşüncelerini paylaşmıyordu zaten. Herkesin bildiği, bilmezden gelme oyunuydu bu...

Takipçi sayısını takan ve buna önem veren insanlara ne kadar gülerdi önceleri... Hiç samimi gelmezdi...

Sıradaki resim, sıradaki paylaşım, sıradaki...

Kafasını kaldırıp etrafa bakarken “Ooo saat ne çabuk geçmiş, hangi ara hava karardı.” diye düşündü. Hiç tanımadığı insanların, gerçekçi olmayan beğenilerini ve samimi olmayan gülücüklerini, kalplerini telefonun tuşuna basarak kapadı…

“Ne ara bu samimiyetsiz dünya benim için bu kadar önemli oldu” diye sordu kendine. Önce insanların samimiyetini, sonra kendine olan samimiyetini sorguladı. Ayıp olmasın, diye attığı kalpleri, beni de takip eder belki, diye gönderdiği beğenileri düşündü. Samimi olan kimse yok muydu, kendinin de dahil olduğu bu dünyada?...

“Samimiyet, son zamanlarda sadece bir kavram olarak kalmış hayatlarımızda... Çocuklar büyüdüğünde samimi bir dünya bulabilselerdi keşke. İnsan samimi olmasa nasıl gelişebilir ki? Samimiyeti anlatacak olsam nasıl anlatırım?..” Düşüncelerini yazıya dökmek için eline kalemi aldı Leyla:

 

Bazen gerçek olmayan sözler ve eşlik eden davranışlarla karşılaşır insan ve “Ne kadar da samimiyetsiz!” der. Ne olur da insan başka birinin sözlerini, davranışlarını samimiyetsiz olarak nitelendirir? “Ay o çok samimiyetsiz biri. Davranışları hiç samimi değildi. Sarıldı ama samimi sarılmadı. Söylediklerinde samimiyet hissetmedim.” Kişiye bunları söyleten nedir?

 

Peki insan ne zaman samimiyetsiz olur? Araya kendi menfaati girdiğinde ve bunu gizleyip tam aksiymiş gibi davrandığında olabilir mi?

Biri ev arkadaşıyla iş paylaşımı yaparken yemek yapmayı tercih eder çünkü bulaşık yıkamaktan nefret ediyordur. Ama bunu ifade etmez ve başkasının yemeğini de eleştirir.

Arkadaşının hiç beğenmediği kıyafetine iltifat eder: “Güzelmiş, sana yakışmış” der. Gerçek düşüncesini söylemek istemez. Belki kendisine de gerçeğin söylenmesini kaldıramayacağı içindir. Kim bilir ya da belki kendisi de aynı şeyleri duymak istediği için…

Arkasında yatan sebep her ne olursa olsun insanlardan beklediğimizin gerçekleşmesi için harekete geçeriz. Bu durum tek başına kötü değil elbet. Çünkü her insan beğenilmek ve keyif almak ister. Ama aynı zamanda insan her zaman gerçeği arar. Gerçeği bilmek başkadır o gerçekle yaşamak bambaşka…

 

İnsan kendine yalan söylediğinde samimiyetsizleşir ve çevresinde de güven kaybeder. Kaybettiği güveni ve takdiri kazanabilmek için de kendini ispatlamaya çalışır ve bu da tam tersi etki bırakır. Samimiyetsiz kişi kelimelerini çok süsler, davranışları ve konuşmaları abartılıdır. Kendi doğrusunu o kadar empoze eder ki en son kendisi de inanır. Gerçekten uzaklaştıkça mutsuzlaşır ama sebebini anlayamaz ve başkalarını suçlar.

 

Oysa dünyanın yitik hazinesidir samimiyet... Yalandan gösterişten uzak, içtenlik barındıran davranışlar...

Aile hayatında, ticaretinde, arkadaşlarıyla olan ilişkisinde, hayatının her sahnesinde samimi olmalı insan. Herkes samimi güvenilir içten bir dost arıyor ama acaba kendimiz bu özellikleri ne kadar taşıyoruz? Aynayı kendimize çevirdiğimizde “Ben ne kadar samimiyim?” sorusunu soruyor muyuz?  Peki insan samimiyetini nasıl arttırabilir? 

 

Yaptıklarımızı gerçekten doğru ve güzel olduğu için yapmakla başlanabilir. Yani özün ile sözün bir olacak. İyi davranacaksın ve beklediğin olmayınca da üzülmeyeceksin. Çünkü bazen gerçekten beklediğimiz olmayacak. Hayatın samimiyet ölçüsüdür bu durum. Zira zordur istediğin olmasa da iyi olmaya devam etmek… Sebeplere odaklanmak, sonuçlara takılmamak erdemli kişinin işidir. Samimi insan sonuç ne olursa olsun özündeki davranışı değişmez, sonuca göre şekil almaz. Hırsla sonucu kontrol etmeye çalışıp, olmayınca dilinden yalan çıkmaz.

 

Samimi olmayan insanın işidir hırs. Sınav sonucu iyi gelsin ister ama ders çalışmak istemez. Çaba göstermek istemez, yorulmak istemez. Sadece o sonuç ona gelsin ister. Soran kişilere “Ben de kazanmak istiyorum” der. Sadece sözde kalmıştır ama davranışlarına yansımaz. Oysa samimi olabilmesi için sebepler oluşturması gerekir. Ders çalışmak, fedakârlık yapmak, enerji sarf etmek gerekir. Yani ağzından çıkan sözlerle yaptıkları tutarlı olması gerekir.

 

Tabii niyet de girer işin içine. İnsanın neyi neden yaptığı çok önemlidir samimiyet için. Kalp yaptığı davranışı neden yapar?  O kararı kime göre alır? Rabbine göre mi? Yoksa insanlara göre mi?  O yüzden özünde Rabbini bulan insanın, sözünde gerçeklik bulursun. Gerçek olanı bulunca ve kalbine yer ettirince, sözünden de davranışından da samimiyet akar. 

Samimiyet gerçeğin insanda şekil bulmuş halidir. İletişiminde gerçeğe göre hareket ettikçe, özünde samimi oldukça, gerçek insanı üstün kılar. Onun dışında hiçbir şey de bulamazsın arasan da üstünlüğü.

 

Kişinin önce kendine samimi olması ne güzel şeydi. “Kendime samimi olduktan sonra, kullara samimi olmak daha kolay olmalı..

Samimi bir yaşam için, yeniden Leyla” diyerek kalktı yerinden...


===

 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

“Kim Kimdir”“İlişkide Ustalık”“Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.

 

===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

 

Yahya Hamurcu

You May Also Like

4 comments

  1. Samimiyetsiz bu like'lara neden ihtiyacım var. İNsan neden beğenilmek ister. Beni çok az tanıyan bu insanların beni beğenmesi neden bu kadar önemli. İnsan yapıp ettiklerini davranışlarını gerçeğe göre ayarlamayınca sahteye göre ayarlayınca böyle samimiyetsiz sonuçlar ortaya çıkıyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sinem K.5/9/23

      Ellerinize kaleminize sağlık 👏🏻

      Sil
  2. "Öyle hissetmese de bir kalp ve bir öpücük emojisi göndermişti bile... Her zaman yaptığı gibi..."
    Her zaman yaptıklarımızı yeniden irdemeye ihtiyaç hissettiren bir yazı olmuş.
    Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil