Çeviri

Sayfalar

Bugün Doğum Günüm


Bugün Doğum Günüm

“Birrr ikiiii üçççç gülümseyinnn çekiyorummm”

“İyi ki doğdunnn, iyi ki doğdunnn  Sinemmm.., Mutlu yıllar, mutlu yıllarrrr  sanaaa”

Sinem’in 40. yaş günüydü bugün. Ona özel, sürpriz bir parti ayarlanmıştı. Işıklar, masalar, yemekler, müzik her şey kusursuz görünüyordu. Çok para harcanmış ve mekân tamamen onlara tahsis edilmişti.

Tebrikleri ve güzel hediyeleri kabul ederken sanki havada uçar gibiydi. Telefonuna sürekli gelen bildirim sesleri dikkatini çekti. “Acaba ne var?”  diye içinden geçse de;  “Bugün doğum günün, senden önemli ne olabilir ki?“ dedi.  “Şu telefona bakayım” demeye fırsat kalmadan etrafını arkadaşları sardılar. Fotoğraflar çekildi, pastalar yenildi, şarkılar eşliğinde danslar edildi.

Gecenin sonunda yorgun argın eve dönmüştü. Topuklu ayakkabıların üstünde ayakları su toplamıştı. “Olsun 40. yaşıma yakışır bir parti oldu” diye düşündü.  Makyajını sildi, duşunu aldı, pijamalarını giydi. Yüzünde tebessüm yatağına uzanmışken birden aklına geldi. Öyle ya hiç telefonuna bakamamıştı. Hemen mesajlarını tek tek okumaya başladı. Doğum günü partisine gelemeyen arkadaşlarının mesajlarına cevap yazdı.  Sonra arada Halid ’in mesajını gördü. Yüzü asıldı ve oturduğu yerden hızlıca kalktı,  salona yöneldi. Televizyonu açar açmaz haber kanallarına bakmaya başladı. 

Gazze’de ki olayların bu kadar büyüdüğünden haberi yoktu. Yurtlarından milyonlarca insan ayrılmak zorunda kalmıştı. Masum insanlar öldürülmüş, hastane ve okullar bombalanmıştı. İnsanlar açlık ve su sıkıntısı çekiyordu. Dahası hiçbir ülke yardım edemiyordu.  Nedense o; hala taş atan çocuklar ve onları öldüren askerler boyutunda kalmıştı. “Ya olaylar ne zaman buralara geldi ve ben neredeydim, niye Fransız kaldım” diye düşündü. 

“Hay ALLAH,  ben bugün bir de bu olayların üstüne doğum günü kutladım? ” diye kafasını yaslandığı koltuğun sırtına vurdu. Biz maytap yakarken birileri soğukta çadırda üşüyordu. O kocaman pastanın yarısı masada iken çadırlarda insanlar açtı. Mumları üfleyip çığlık attığı sırada bomba seslerinden korkan çocuklar uyuyamıyordu.

Televizyon dışında merakla sosyal medyadaki haberleri araştırmaya başladı.  Bir muhabirin, bir çocukla röportajına denk geldi. Muhabir;

- Adın ne?

- Yasin

- Kaç yaşındasın? 

- Bugün 9 oldum. 

- Doğum günün bugün mü? 

- Evet 

- Kutlamak için burası uygun mekân değil. Ama iyi ki doğdun Yasin… 

- Peki, ailen nerede Yasin?

 -Annem, babam şehit oldu. Abilerim kayıp, ailemin diğer üyeleri güneye gittiler. Ben yapayalnız kaldım…

Muhabir şaşkındı ne diyeceğini bilemiyordu. İlk aklına gelen “Hadi bir fotoğrafını çekeyim.” Aslında çok saçma bir teklifti.  Ama Yasin yine de gülümsüyor ve el sallıyordu. .

“Yasin gülümse çekiyorum… “

Sinem’in akşam çekilen fotoğraflar geldi aklına… Yasin’in resim çekilirken ki yüzü canını acıtmıştı.  Sinem’in gözlerinden yaşlar geldi.

Yasin  “Günlerdir açım. En son iki gün önce yemek yedim” diyordu.

Akşamki doğum günü sofrasını hatırlamak istemedi. Masada yemekleri koyacak yer kalmamıştı.

Okudukları, gördükleri onu dehşete düşürmüştü. Uykusu tamamen kaçmış, gözlerinden gelen yaşları durduramıyordu. Eline kocaman mendil kutusunu almış, hıçkırıklarını tutmaya çalışıyordu.    



Açlık insanı güçlü kılar.

Gazze de hiç kimse çocuklar dâhil şikâyet etmiyordu. Yüzlerinde gülümseme, dillerinde şükür vardı. İnsanı hayrete düşürecek bir halleri vardı. Kendilerinden emin, asla vazgeçmeyen, ümidini kaybetmeyen insanlar…

Tokluk öldürür.

Kendisini ve kendi gibi olanları düşündü… Bu kadar imkânda ve rahatlıkta hala mutsuz olanları… Hep şikâyet eden, sürekli etraftan ilgi bekleyen… Verilenle doymayan, elindekiyle yetinmeyen…

“İmkân; mutlu olmak için ihtiyaç duyulan bir şey değilmiş” diye düşündü. Öyle ya savaşın ortasında da bu insanlar gülebiliyordu. Kendi sıkıntıları yaraları varken komşularınınkini sarabiliyorlardı.

Açken susuzken çocuklar sokakta gülerek oyun oynayabiliyorlar. Yıkıntıların arasında kalmış evlerinin önünde yemek sırasına giriyorlar. Hepsinin acısı da tebessümü de mutlulukları ümitleri de aynı… 

Sahi böyle mutlu olunur muydu? 

Ömrünün bir köşe başında, hayat ona kocaman bir tokat atmıştı. Mutlu olmak sandığı gibi bir şey değildi… İnsan hangi şartlarda olursa olsun mutlu olabiliyordu.

Yalnız Sinem değil, tüm insanlık mutluluğun tanımını yeniden yapsa ne iyi olurdu. 




Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

Kim Kimdirİlişkide Ustalık”Başarı Psikolojisi programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.


===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

 

Yahya Hamurcu

You May Also Like

13 comments

  1. Ayla t20/2/24

    Boğazı düğümleyen cok guzel bir yazı… kalemınıze saglık

    YanıtlaSil
  2. Figen Ekame20/2/24

    Öyle bir zamandayız ki, ne gülebiliyoruz, ne yemek yiyebiliyoruz utanmadan…

    YanıtlaSil
  3. Gülfem20/2/24

    Elinize sağlık ne güzel ayna tutmuşunuz günümüze

    YanıtlaSil
  4. Adsız20/2/24

    Kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  5. Adsız20/2/24

    emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  6. Adsız20/2/24

    Çok güzel bir yazı, kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  7. “Gazze de hiç kimse çocuklar dâhil şikâyet etmiyordu. Yüzlerinde gülümseme, dillerinde şükür vardı. Kendilerinden emin, asla vazgeçmeyen, ümidini kaybetmeyen insanlar…“ Mutlu insan tanımı:) Teşekkürler Sevgili Yazar, emeklerinize sağlık. 🌷

    YanıtlaSil
  8. Işıl20/2/24

    Gerçek mutluluğa erenlerden olmak dileğiyle. Farkındalık oluşturan nir yazı olmuş. Ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  9. Adsız20/2/24

    Emeklerinize, kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  10. Sibel22/2/24

    Kaleminize sağlık 🌺

    YanıtlaSil
  11. Yalnız Sinem değil, tüm insanlık mutluluğun tanımını yeniden yapsa ne iyi olurdu. Evet şimdi tam zamanı, yarın çok geç olabilir...

    YanıtlaSil
  12. zerrin27/2/24

    Yasin'ler bize haklarını helal etmezlerse, nicedir halimiz :( RABB'miz bizleri affetsin, onları da refaha kavuştursun ve bizleri de aracı kılsın.

    YanıtlaSil
  13. Adsız2/3/24

    Emeklerinize sağlık 🌸

    YanıtlaSil