ÇÖZÜMÜN MATEMATİĞİ?
Nasıl Kurtulabilirim?
Camdan dışarı bakarken “Bu dersten nasıl kurtulabilirim?” diye plan yapıyordu. Ortaokul sınavlarına az bir zaman kalmıştı. İki elini çenesine yumruk yapmış, başı yana düşmüş, dudaklarını büzmüş öylece boşluğa bakıyordu. “Bu dersler biter mi, Osmanlar bahçede maç oynuyor mu acaba? Akşam maç izlememe izin verirler mi? Bu akşam yemekte ne var?” Kaan, babasının tepkisiyle birden irkildi.
- Kaan hayırdır yine nerelerdesin? Gerçi derslerin haricinde her yerdesin. Masadasın ama masada değilsin. Liseye giriş sınavına az bir zaman kaldı biliyorsun değil mi? Artık ciddi ciddi odaklanman gerekiyor. Derslerine gereken ilgiyi gösteremeyeceksen beni uğraştırma, diyerek yanından uzaklaştı.
Kaan, kısa bir süre sonra koltukta maç oynayan babasının yanına geçmişti.
Sonunda babasını yıldırmış ve istediğini elde etmişti. Üstelik bunun için fazla
uğraşmasına gerek de kalmamıştı. Bu akşam da derslerden yırtmış, anlık olarak
kolay olan çözüme ulaşmıştı.
Yine Kolay Çözümler
Aslında bu çözümleri farkında olmadan anne babasından öğreniyordu.
Örneğin annesi zor bağlanan ayakkabı bağlarının yerine ona pratik lastik bağlar
almıştı. Böylece Kaan’ın ayakkabı giyme merasimi yüzünden artık kimse geç kalmıyordu.
Anlık olarak problem çözülmüştü ama annesinin çözümleri olmasa ne yapacaktı? Ağabeyi
sınavda başarılı olduğu için ona forma sözü verilmişti. Ailece yemeğe gitmişler,
sonrasında Salih’e başarısından dolayı forma almışlardı. Kaan istediği için ona
da alınmıştı. Hem bu sevimlilik karşısında kim karşı durabilir ki? Bir de almazlarsa
şimdi onun dırdırını dinleyecek halleri yoktu. “Aman tamam ona da alalım, Kaan
yeter ki sussun!” Yine ve yeniden anlık olarak çözümler bulunuyordu.
Kaan sabahları kahvaltı yapmak istemezdi. “Aman yeter ki yesin de” diye
ailesi onun sevdiği krep ya da tostu yapardı. Yoksa aç kalacağını düşünürlerdi.
Annesi işten gelince eli boş gelmek istemezdi. Bu ailede eli boş gelmemek adeta
bir ritüel gibiydi. Üç çeşit atıştırmalıkla Kaan’ın gönlü alınırdı. Alınmazsa
küser kızar bağırırdı. Kaan isteklerini nasılda kabul ettirmişti.
Cumartesi akşamı misafir gelmişti. Evin hanımı ayak altında sakın
dolaşmayın diye Kaan’ı uyarmıştı. Oysa misafire hizmet edebilir, çocuklarla
eğlenebilirdi ama bu daha riskli olduğu için seçilmedi. En kolay çözüm; “Odanda
sessizce tablet oynayabilirsiniz” şeklindeydi.
Zalim ve Zorbaya Dönüşüm Yükleniyor
Kaan’ın uzun zamandır her fırsatta annesini daralttığı o bilgisayar oyunu
indirime girmişti. Her ne kadar oğluna haylazlıkları yüzünden kızıyor olsa da,
mutlu olması için o oyunu almaya karar verdi. Bu oyunu geceler boyu oynayacak,
uykusuz kalacaktı ama kendisinin zamanında böyle oyunlar mı vardı? Ben hayattayken
hevesini alsın çocuğum diye düşünerek iyi niyetle oyunu hediye aldı. Peki onun adına yapılan bu seçim doğru bir
seçimmiydi? “Biz yemedik onlar yesin, biz oynayamadık onlar oynasın” kafasıyla nelere
sebep olduklarının farkında da değillerdi. Hayatta her isteklerinin tam olması
için uğraşmak, eksik kalan bir şeylerinin olmamasının çocuklarına katkısı ne
olabilirdi ki? Ailesi onun isteklerine
göre hareket ettikçe Kaan daha da fazlasını ister olmuştu.
Peki, Kaan’ın gerçek ihtiyacı neydi? Kaan’ı güçlendirecek hayatta daha
mutlu, başarılı olmasını sağlayacak olan şeyler nelerdi? Aile isteklerimi yoksa
ihtiyaçlarımı karşılamalıydı? Bütün bunların ölçüsü ne olabilirdi?
Her anne baba evladının iyiliğini ister. Doğru yetiştirmek ister. Mutlu
olsun başarılı olsun ister. Peki, iyi bir ebeveyn olmanın ölçüsü nedir?
Biz Neden Yapamadık?
Gözü yaşlı anne, yanaklarından süzülen yaşları silerken en yakın arkadaşına
içini döktü. Biz Kaan’a artık güç yetiremiyoruz. Gün geçtikçe evin içinde bir
canavara dönüştü. Ne “yok”tan anlıyor ne “dur” dan. Size bakıyorum çocuklarınız
saygılı, ölçülü, akıllı ve başarılı. Birileri bunu yaptı, biz neden yapamadık?
Gerçekten yardımına ihtiyacım var Filiz, nasıl bir yol izleyeceğimi bilmiyorum.
Nasıl bu duruma geldik? Nasıl bu kadar zalim bir çocuk büyüttük? Sanki
inadımıza gibi ne dersek tersini yapıyor. Evimizde patron o oldu. Elif, arkadaşını
can kulağı ile dinledi ve “Üzülme!”
diyerek sarıldı. “Seni anlıyorum
evladının iyi olmasını, mutlu olmasını istiyorsun.” dedi.
Kaan’ı yetiştirirken kendine şu soruyu sorabilirsin; Bu yaptığım davranış,
toplamda onun lehime mi? Çocuğuma ya da kendime bulduğum çözüm doğru bir çözüm
mü? Bulduğum çözüm anlık olarak mı kazançtayım
yoksa toplamda mı kazançlıyım? Sadece günü kurtarmak ne kadar doğru olabilir?
Çözüme ulaşmak için anlık acılara dayanmam ve sabretmem gerekiyor.
Deneyimsel Tasarım öğretisi derki; anda ne varsa toplamda zıddı vardır.
Başarı andaki sıkıntılara rağmen toplamdaki kazanca odaklananlara
verilir.
Kahraman Cesareti
Çocuğuna ilk başlarda ders yapmak, kitap okumak zor gelecek ama zamanla alışacak, sevecek. Ayakkabısını bağlarken, beklemek sabretmek zor gelecek, sızlanacak belki ama zamanla alıştıkça yapabildiğini gördükçe kendini daha iyi hissedecek. Bu davranış zamanla hayatının geneline yayılacak. Öğünde onun sevdiği yiyeceklerin olmadığı öğünler de olacak. Hayatta her zaman her istediğinin olamayacağını da öğrenmeli. İstediği anda forma alınmadı diye üzülecek ama sonra formaya ulaşma çabası ona daha azimli olmayı öğretecek. Bütün bunlar bir anda olmayacak ve kolayda olmayacak zorlanacak. Bu zorluklardan herkes payına düşeni alacak. Toparlanmak kolay değil ama başarılı olunduğunda sonuç gerçekten çok tatmin edici. Ailesi sakinlikle bu durumu yönetebildiğinde, ağlamanın bağırmanın çözüm olmadığını Kaan zamanla öğrenecek. Misafir geldiğinde telefon verilmediğinde anlık olarak belki sıkılacak, yükselecek ama sonra oyun kurma becerisi gelişecek. Ailesine destek vermeye başlayacak. Bir bütünün eksik parçası olduğunda eksik olanı bulmaya çalışacak, gelişimine katkı sağlayacak. Sahip olmak istediği her neyse çaba gerektirdiğini anlayacak. Yapmamız gerekense anlık acıya dayanıp toplamdaki kazancımıza odaklanmak ve o yönde bilinç vermek.
Peki bunu yapmak için kendini hazır hissediyor musun? Cesaretli ol ve ilk adımı at ne dersin, hazır mısın?
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.
===
“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?
Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”
Yahya Hamurcu
Yorumlar
Etkileyici bir yazı olmuş, insan kendi nankörünü kendi elleriyle yaratıyor hemde en sevildiğinden…