DEĞER

 



İnsanoğlu bu hayatta değer görmek ister. Bu değeri bazen kelimelerle bazen düşünülmekle bazen de sevildiğini görmekle hisseder. Kimileri kendisine alınan büyük bir hediyeyle değer verildiğini düşünür. Kimileri beklemediği anlarda yapılan sürprizlerle... Kimileri ise ne kadar sevildiğini tekrar tekrar duyduğunda hisseder. Pek azı ise tüm bunlarla pek de ilgisi olmadığını düşünür. Söylemediği halde ihtiyacının görüldüğü zamanlarda fark eder değerini. Bazense sadece anlaşıldığını hissettiği o sıcacık tebessümde…

Aslında, insan kendi mutsuzluğunu kendi belirler.

İstediği değeri insanlardan ve onların sunacakları somutluklardan bekler…

Bundan dolayıdır ki çoğunlukla üzülür. Çünkü yanlış adreste dolanır ve yanılır. İnsanlardan değer görmek elbette kıymetlidir. Çünkü bizler ihtiyaçları olan varlıklarız. Bir arada yaşamamız ve ilişki kurmamız gerekir.  İlişkilerimizin olmazsa olmazı ise kurduğumuz güçlü bağlardır. Bu bağların korunması için pek çok etken gereklidir. Birbirimize ne kadar değer verip yol aldığımız ise bu etkenlerden biridir. Fakat değer görmeyi beklememiz gereken asıl kapı orası değildir.

Bu yüzden pek çok kez hayal kırıklıkları olur hayatımızda. Bu hayal kırıklıkları ise bizi doğru kapıya iter. Bir omuz görevi üstlenir fark etmeden.

Aslında insan kendi yaratılışını, sahip olduklarını düşündükçe ne kadar değer verildiğini fark eder. Gözünün görmesi, kulağının duyması ya da iç organlarının çalışma sistemi... Düşünmeye başladıkça ne kadar büyük derinliği olduğunu anlar. Mesela, protez bir göz; gerçeği gibi cismi yakınlaştırıp uzaklaştırmaz. Hiçbir şey yaratılanın yerini tutmaz. İnsan etrafına baktığında her şeyin onun hizmetinde olduğunu anlayabilir. Ona verilen kıymetin ne denli büyük olduğunu da. Yeter ki doğru yerden bakıyor olsun hayata.

“Oysa, insan yanılır ve sahip oldukları ile değer görmeyi bekler.”


Güzel veya yakışıklı olması ile insanların ona ilgi göstermesini bekler. Doğuştan sahip olduğu özelliklerle değer verilsin ister veya ailesinden dolayı sahip olduğu imkanları yanlış yorumlar. Ailesinin zenginliği ile bir yerlerde değer görmek ister.

Halbuki insan doğuştan getirdiği özelliklerle bir yere varamaz. Ailesinden sunulan somut imkanlar ile bu hayatta süreklilik sağlayamaz. Hiçbir ilişki güzel olduğumuz için ömür boyu devam etmez. Bizden bunun üzerine bir şey koymamız beklenir. İnsan kendisine tebessüm ekleyebildiğinde güzelleşir. Hayatın her aşamasında beklenti bu yöndedir.  İş yerinde müşterimizi “Hoş geldin” yazıları ile karşılamanın hizmet kalitesine dönmesi beklenir.



Sahip olduklarımıza ancak anlam kattığımızda bir yere vardırabiliriz. Kendimize önem vermemiz, dış görünüşümüze dikkat etmemiz güzel ama ilişkilerimizin daha iyi olabilmesi için yeterli değildir. Bir ilişkide ihtiyaç görüyor olmamız o ilişkiye anlam katmamızı sağlar. Bu düşünceye odaklandığımızda beklentimiz de doğru yerde olmaya başlar. Sahip olduklarımızla bir yere kadar devam edebiliriz hayatta. Güzelliğimiz, maddi imkanlarımız, ailemiz, mesleğimiz ve diğerleri. Bir ömür sahip olup olacağımızın bile garantisi olmayan imkanlarımız…

Peki, insan değerine nasıl değer katar?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki, “Soyutlaşabilen her zaman daha değerlidir.”

Sahip olduklarımızın yanına kendimizden ne kattığımızdır kıymetli olan. Bazen zorlanarak bazense isteğimizin tam zıddında yaptıklarımızdır. Bir fark ortaya koymamız gerekir.  Aceleci bir yapımız mı var? Bu durumda karşımızdaki için sabrediyor olmamız farktır.

Daha güzelini yapabilecekken başkasının eksik de olsa çabalamasına izin vermek. Onu cesaretlendiriyor olabilmek ortaya fark koyabildiğimiz yerlerdir. İnsan hayatına bu gözle bakabildiğinde dünüyle bugünü arasında fark atmış oluyor.

Asıl olmamız gereken “O” kapıdan değer görebilmek için fark atmaya değmez mi?..


 ===   

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

Kim Kimdirİlişkide UstalıkBaşarı Psikolojisi programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.



 ===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

 


Yahya Hamurcu




Yorumlar

Ayşe Budak dedi ki…
İnsandan değer görmeyi bekleyince göremediğinde de mutsuz olur insan. Ama gerçek bir amaç için çaba sarfettikçe dış dünyadan değer görmekle pek ilgilenmez olur. Gördüğünde mutlu olur görmediğinde de olasa da yoluna devam eder.
Elinize sağlık 🌸
Havva Ağırdil dedi ki…
İnsan değer görmek ister ama ne kadar değer verildiğini görebildiğinde bu beklentiden vazgeçer.
Ncy Bşl dedi ki…
Rabbimiz katında değerlenen doğru kapıda deger arayanlardan olmak ümidiyle cok güzel bir yazı...
Figen Ekame dedi ki…
Sahnemizi tek kıymet bilene oynadığımız sürece, gam yok…
Sdk dedi ki…
Bir ilişkiyi başlatan ve onu devam ettirenler kriterler çok farklı .... Gorunmeyeni gorebilenlerden olmak nede kiymetli ... Dışarıdan düz bir mantıkla bakınca insan bu düğümü çözmek çok zor .... İsteyene ilim çok yakında ...
Duygu dedi ki…
Kimin değer vermesini istiyoruz? İnsanların değer vermesi için uğraşıyorsak çok yanılırız, üzülürüz 🌸🌸kaleminize sağlık
Adsız dedi ki…
Çok güzel bir yazı teşekkürler 🌸🌸
Aslında, insan kendi mutsuzluğunu kendi belirler, kendi mutluluğunu da...
Ç.S dedi ki…
Çok güzel bir yazı olmuş ellerinize sağlık..
Büşra Ç dedi ki…
Değer katanlardan olabilmek ümidiyle…