Derler Sana Diyecekler de…

 


İnsanlar zalim, zorba, tartışmacı derler,

Kendine de, insana da zulmederler,

Kendi zorbasını yetiştirdiğini görmezler.

 

Kimse kimsenin ihtiyacını gidermiyor,

“İnsanlar çok bencil” derler,

“Neye ihtiyacı var, nasıl ihtiyaç gideririm?” demezler.

 

Çalışırsın, helali için çabalarsın,

“Çaban güzel ama zor, hele bir de bu zamanda,

Yorma kendini bu kadar.” derler,

O yapamıyorsa sen de yapma isterler,

Konuşursun dinlemezler,

İnsanların dinlememesinden yakınırlar.

Kendi için zor olmayan konuya “Ne var ki bunda?” derler,

“İyi insan kalmadı.” derler,

İyi nedir, nasıl iyilerden olunur?

Uğraşmak istemezler, emek vermek zor gelir çoğu zaman,

Bilmediğini bilmezler,

Bildiğini zannederler,

Öyle diyorsun da bunu yapmak çok zor,

“İnsanlar kötü, dünya kötü bir senden ne olur.” derler,

“Kim değişmeli?” sorusuna dünya derler.

Küçük yapabildiklerini unuturlar,

Düşünmek istemezler,

“Benim payıma ne düşer bu düzen içinde?” demezler,

Bilirsin, konuşursun, “Çok biliyorsun.” derler.

Bilmezsin susarsın “Cahilsin.” derler.

Anlarsın bazı kusurlarını, toparlanmak istersin,

“Hatalarını görmen, güzel toparlanman lazım.” derler,

“Acaba benim toparlanmam gereken yerler var mı?”

Sorusunu kendine sormayı unuturlar.

 


Kusursuz olduğunu zannederler,

İnsanların hatalarını büyütürken kendine körleşirler,

Sevmiyorsun, saymıyorsun, güvenmiyorsun, derler.

Sevgi isterler, saygı isterler, güven isterler,

“Nasıl kazanılır, kazanmak için ne yapmalı?” demezler.

Mış gibi sever, mış gibi sevilmek istemezler,

Mış gibi güvenip öyle de isterler,

Mış gibi saygı duyup mış gibi saygı isterler,

 

Doğrusuna göre değil, onun isteğine göre hareket etmeni isterler,

Öğrenmek istemezler, öğrenmeni de istemezler.

Körler ülkesinde gözü gören olmanı istemezler.

“Dünya hayatı geçici.” derler,

O zaman ne yapmalı? “Anı yaşamalı.” derler.

Sınandığını söylerler ama sınandığını unuturlar,

Söz verirler ama unuturlar,

Adaleti eşitlik zannederler,

“Eşit davran bu hiç adil değil.” derler,

Herkese aynı davranıp farklı sonuçlar beklerler,

“Özgürüm.” derler, isteklerinden vazgeçemezler,

Aynı sebepleri işleyip farklı sonuçlar beklerler,

Şikâyet eder, talep eder ve beklerler,

İnsandan, hayattan…

Kendinden beklemezler…

 

Peki, insan tüm bunlara meyledebiliyorsa,

Daha iyi versiyonuna ulaşması için neye ihtiyacı var?

Beklentisi doğru yerde mi?

Derdinin dermanı nerededir?

Asıl görmesi gereken gerçeklerde…

Gerçeği bulan ve gerçeğe göre yol alanlardan olabilmek ümidiyle…

===

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

Kim Kimdirİlişkide UstalıkBaşarı Psikolojisi programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.


 ===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

Yahya Hamurcu



Yorumlar

Büşra S.D dedi ki…
Beklentimiz gerçekte nerede? Tekrar tekrar bakmamız gereken bir yer. Hatırlatıcı bir yazı olmuş kaleminize sağlık
Figen Ekame dedi ki…
Bir de o gerçeği buldun mu sıkı sıkıya yapış, fırsat naz kaldırmaz.
Adsız dedi ki…
Kaleminize sağlık 🌹
İnsanın hayattaki amacına göre yönü, davranışları , istekleri olur.
Hüsna Şule A. dedi ki…
Kaleminize sağlık :)
Adsız dedi ki…
İnsanın düştüğü yanılgı ne de güzel kaleme alınmış,ilmek ilmek işlenmiş,gözler önüne serilmiş... İnsan, nankör...En çok da RAB' bine değil mi?Uyanıp gerçeği gören, akleden, irdeleyen ve iyiye dönüşebilen lerden olmak duası ile kaleminize sağlık 🌹
Ncy Bşl dedi ki…
İnsanların söylemine göre değişen fikirler, görüşler bazen insanı yorabiliyor,
Gerçeğini öğreniyor olmak ne büyük konfor...
Ayşe dedi ki…
Teşekkürler🌸
Ayşe Budak dedi ki…
Herkes birşey konuşur, birşeyler der... Denilenlerindebir anlamı vardır... Esas olan insan tüm bunlardan kendibe ne çıkarıyor.
Adsız dedi ki…
Gerçek tektir. Yorum içermez. İnsanoğlu gerçekten uzaklaştı mi ne kadar ysahte gerçekler oluşturuyor. Kaleminize sağlık