Gecenin
ilerleyen saatleriydi, evin içinde derin bir sessizlik hâkimdi. Yaşlı çift,
çoktan odalarına çekilmişti. Günün yorgunluğunu atabilmek için dinlenmek
istemişlerdi. Ta ki telefonlarının tiz sesleri evin içinde yankılanmaya
başlayana kadar. Endişeyle yataktan fırlayan çift hızlıca telefonu açtı.
Hattın
diğer ucundaki kişi kendini “Komiser Serdar” olarak tanıttı. Oldukça sert bir
üslupla oğullarının bir suça karıştığını ve tutuklanacağını söylüyordu. Ne olduğunu anlamaya çalışan yaşlı çiftin
korku dolu dakikaları başladı. Oysaki konuştukları kişi polis değil,
dolandırıcıydı.
Uzun süren görüşmede dolandırıcılar yaşlı çiftin korkularını canlı tuttular. Çiftin içine şüphe düşmüştü artık. Acaba gerçekten oğulları böyle bir şey yaşamış olabilir miydi? Böyle bir ihtimalin var olması bile ürkütücüydü. Karşılarındaki kişiler ise işin uzmanıydı ve hızlı hızlı konuşarak onlara baskı uyguluyordu. Bir yandan da arkadan polis telsiz sesleri geliyordu. Bu kadar uyarıcının aynı anda olması iyice kafalarını karıştırmıştı.
Telefonları
kapatmalarına izin verilmediği gibi çocuklarına ulaşmaları da engellendi. Gece
boyunca süren manipülasyon sonunda onları istedikleri noktaya ulaştırdı. Sonunda
dolandırıcıların belirlediği bir noktada buluştular. Evde ne kadar para ve
altın varsa gidip kendi elleriyle teslim ettiler. Dolandırıcılar yaşlı çifti en
hassas noktalarından vurmuştu; çocuklarından…
Olay
gerçekleştikten sonra yaşlı çift soluğu karakolda aldı. Genç bir komiser onlara
çok yardımcı oldu. Çocuklarının herhangi bir suçla ilgisinin olmadığını
söyledi. Olay yerinde beklenmeyen bir kamera kaydına ulaşıldı. Bu sayede belki ulaşılabilme
ihtimallerinin arttığını söyledi. En güzeli de çocuklarının iyi olduğu haberini
alabilmekti.
Yaşlı
çift üzücü bir olay atlatmıştı. Fakat bununla da kalmamalıydı. İnsan ancak
yaşadıklarından bir ders çıkarabilirse kârdaydı. Daha öncesinde birkaç kez
duydukları bir hikayeydi. Bu sefer soru, yaşlı çifte en zor yerlerden birinden
sorulmuştu…Bu durum benzer soruların herkese sorulabileceğinin de bir
göstergesiydi.
Peki
sebebi neydi?
Hayatta
bazen istemediğimiz ya da beklemediğimiz durumlarla karşılaşabiliriz. Bazen de
planladığımız gibi gitmez yaşadıklarımız. Baskı hissettiğimizde, bir şeyi çok
istediğimizde duygularımız adeta etrafımızı sarar. Onları kontrol etmekte bu
yüzden zorlanırız.
Söz
konusu çocuğumuzun sağlığıysa ne denirse o anda kabul ederiz. Doktorun ağzından
evladımızla ilgili çıkan en ufak bir söz nasıl da etkiler. Ya da yıllardır tüm
birikimimizi ayırdığımız o yazlık evle ilgili duyduklarımız... Bazen de bir
kaza anında doğru prosedürleri takip etmekte zorlanırız. Korkularımız baskın
gelir ve yanlış tepkiler verebiliriz.
Böylesi
durumlarda karar vermekte zorlanırız. Ne yapacağımızı bilemediğimiz yahut
kendimizi çaresiz hissettiğimiz anlardır. Bir çoğumuzun duygularını kontrol
etmekte zorlandığı durumlardır.
Hele
ki soru en sevdiklerimizle ilgili geliyorsa…
İşte
o zaman insanın karar vermesi de zorlaşır. Çünkü insan isteklerinden sınanır.
Duygularını kontrol etmekte zorlanır ve düşünmesi gerekenleri o anda düşünemez.
Deneyimsel
Tasarım Öğretisi der ki: “Duygular çok yoğun olduğunda verilen karar insanazarar verebilir. Bu yüzden olaydan birkaç dakika uzaklaşıp düşünmek gerekir.”
Oysaki
duygular kontrol edilebilir. Sadece biraz zamana ihtiyacımız olur; olayın
kadrajından biraz dışarı çıkıp uzaktan bakabilmeye... Çok dibindeyken görmek
zor olur ama uzaklaşınca netleşir. Araya biraz süre girince daha farklı
düşünmeye başlarız. Kendimizi tutamadığımızda ağzımızdan çıkanlara sonradan
pişmanlık duymamız bu yüzdendir mesela.
Bazen
de bilen birilerine danışmak iyi bir seçenektir. Dışarıdan bir gözle
bakabilmeleri sürece fayda sağlar. Biraz
durup düşünebilmek, anlık tepkilerden kaçınmak insana iyi gelir. Ancak böyle
olduğunda işin gerçeği anlaşılır.
Gerçeği
görebildiğimiz, bilincimizin açık olduğu bir hayat dileğiyle…
===
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.
===
“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?
Yorumlar
İnsanın en zayıf anlarındandır duygularının aktif olduğu zamanlar . Bu anlarda beklemek en güzel yöntemdir .
Nasıl da düşkün olduğu yerden sınanıyor insan😊