HİÇ İŞİM OLMAZ!

“Ay yok ya hiç işim olmaz hiçbiriyle. Bize öyle insanlar lazım değil. Akraba değil mi hepsi aynı” diyordu Mine.

“Sence de biraz abartmıyor musun? Herkes hata yapabilir. Önemli olan telafi edilemeyecek hatalar olmaması. Hem sırf bu yüzden küsmek de biraz fazla değil mi?” diye cevap verdi Cansu.

Mine’nin böylesine net ve sert ifadeleri Cansu’yu biraz üzmüştü. Bahsettiği kişiler ne de olsa yakın akrabalarıydı. Bunlar en nihayetinde insan ilişkilerinde ara ara olabilecek şeylerdi.

Mine, Cansu’nun yaşça kendisinden büyük olan kuzeniydi. Beraber aynı apartmanda büyümüşler ikisi de evlenip yuva kurmuşlardı. Ara ara karşılıklı anlaşmazlıkları olsa da birbirlerini severlerdi.

Mine’nin yaşadığı olaylara ve karşılaştığı insanlara karşı sert tavırları olabiliyordu. “Ben net bir insanım. Doğrusu neyse onu söylemekle sorumluyum” derdi. Aslında yaptığı şey; netlikle sertliği karıştırmaktı. Hal böyle olunca ilişkileri de bu tavrından nasibini almıştı. En yakınındakilerle bile bir sorun yaşadığında hemen gemileri yakabilirdi. Konuşma esnasında iş tartışmaya dönerdi. Bazen öyle iğneleyici laflar ederdi ki geri dönüşü zor olurdu.

Cansu ise ilişkilerinde daha yumuşak bir tavır sergilerdi. Bu nedenle kuzeninin bu hali onu her seferinde şaşırtırdı. Nedenini anlamakta güçlük çeker, doğru olmadığını söylerdi.

O günkü diyalogları da biraz canını sıkmıştı. Kuzeninin bahsettiği kişi ortak akrabalarıydı. İş yerinde öğle molasına çıkmış, arkadaşı Nil ile karşılaşmıştı. Nil de arkadaşını düşünceli bulmuş, nesi olduğunu sormuştu. Cansu zihninden geçirdiği düşündüklerinden bahsetti.

“İnsan gerçekten neden bu kadar yıkıcı olabilir ki? Söyler misin Nil, herkesle küsersek etrafımızda insan kalır mı? Böyle bir yaklaşım sahiden insana ne kazandırır?

Bir çoğumuz zaman zaman ilişkilerimizde problemler yaşarız. Bazen anlaşılmadığımızı düşünür, yanlış tepkiler veririz. Bazen de farklılıklarımızı tolere edemez, kasıtlı olduğunu zannederiz. Oysa ki bu yaşadıklarımız hayatın doğal akışında vardır. İlişkilerde zaman zaman hatalar yapılabileceğini unutmak da yanılgılardan bir tanesidir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “Parçayı reddet bütünü kabul et.“

İnsan ihtiyaçları olan bir varlıktır ve bu nedenle iletişime gereksinim duyar. Ailesindeki, çevresindeki kişilerde aslında tam da bu sebeple vardır. Sadece bir özelliğinden ya davranışından dolayı kişiyi hayatımızdan çıkarmak ise adaletli bir yaklaşım değildir. Bu tıpkı bir düğmesi koptu diye bütün bir gömleği çöpe atmak gibidir. Böyle bir durumda kopan düğmeyi telafi etmek aklımıza gelir. Mesele, yaşadığımız ilişkilerde de aynı tutumu gösterebilmektir.



Gemileri yakmak, küsmek,  insan için kolay olanıdır. Aslında farkında olmadan en çok da kendisi etkilenir.   Bunu yaptığında problemi çözülür zanneder. Oysa ki doğru tepkiyi veremediği problemi peşi sıra gelir. Hiç beklemediği bir yerde karşısına çıkmak için… Çünkü küsmek yok saymaktır. Yok saydığı her ne ise gözünün önündedir.

İnsana iyi gelen ise bütünü kabullenebilmektir. Hata yapılabileceğinin gerçeğini bilmek ilişkileri de güçlü kılar.  O zaman hem kendisine hem de çevresine daha adaletli bir yaklaşımı olur. Yakıp yıkmak kolay, toparlayıcı olmak ise başlangıçta biraz zordur. Ama insan bunu yaptığında işte o zaman aranılan insan olabilir.

İlişkilerimiz de aranılan insan olabilmek ümidi ile… 


===

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

Kim Kimdirİlişkide UstalıkBaşarı Psikolojisi programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.


 ===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

Yahya Hamurcu



Yorumlar

Büşra Ç dedi ki…
Bilinçli davranışlar, güçlü bağlar… kaleminize sağlık 😊
Ncy Bşl dedi ki…
"Bütünü kabul et
Parçayı reddet" Kaleminize sağlık
İnsan yanlış değil davranışı yanlış
İnsan doğru değil davranışı doğru...
Ve ne söylediğin, nasıl söylediğin,
Nerede söylediğin ve niçin söylediğin önemli... Teşekkürler
Adsız dedi ki…
Kaleminize sağlık 🌹
İlişkilerde net olan sınırları olup güçlü olandır. Bu güç somutta değil aslında soyuttadır. Karşındaki hata yaptığında onu doğru yöne çekilebilecek marifetin ve gücün var mı? Hala merhametli olabiliyor musun ? İşte bunlara bakmak gerekir.
Ayşe Budak dedi ki…
İlişkilerimizi sekteye uğratan en önemli noktalardan birisi de bu...
Sevgi Çilci dedi ki…
Kaleminize sağlık, her olaya adaletli yaklaşanlardan olmak dileğiyle:)
Dln dedi ki…
İnsan kolay olanı seçer, olumsuz özelliği olan birinin olumlu özellikleri de vardır bakmayı bilirsek.. kaleminize sağlık
Dln dedi ki…
İnsan kolay olanı seçer, olumsuz özelliği olan birinin olumlu özellikleri de vardır bakmayı bilirsek.. kaleminize sağlık
Adsız dedi ki…
Bu hayatta yüzde yüz iyi insan yüzde yüz kötü insan da yoktur. Her insanın farklı farklı olumsuzlukları olabilir. Bız bir hatasindan dolayı insanı bütünüyle reddedemeyiz. Tamir etmeye çalışırız. Kusursuzluk Allah'a mahsustur.kaleminize saglik
HRK dedi ki…
İlişkilerimiz de yakıcı-yıkıcı değil, toparlayabilen insan olabilmek ümidi ile… 
Teşekkürler Sevgili Yazar, emeklerinize sağlık.🌷