ZOR AVOKADO



-        Hanım sen seversin diye avakado aldım!

-        Ah canım çok teşekkür ederim.

Hakan Bey semt pazarına gitmiş, haftalık ihtiyaçları almıştı. Nermin Hanım da şimdi gelen malzemeleri yerleştiriyordu. Bir yandan da sınıfında okumaya bir türlü geçemeyen Furkan’ı düşünüyordu. Annesi yenilerde vefat etmiş ve minik yavru adeta hayata küsmüştü.

Her zaman olduğu gibi avokadoları kağıda sarmış ve kilerin sıcak bir bölümüne bırakmıştı. Normalde iki üç günde yumuşar ve bir sabah kahvaltısında afiyetle yerlerdi. Ancak aradan zaman geçmesine rağmen avokadolar bir türlü yumuşamıyordu. Tıpkı Furkan’ın yumuşamayan kalbi gibiydiler.

Hakan Bey “Hanım bizim avokadolara ne oldu?” diye sorunca, Nermin Hanım her seferinde “Biraz daha sabır” diyordu. Ne olursa olsun avokadolardan ümit kesmeye hiç niyeti yoktu. İnternetten biraz araştırdı, avokadoların yanına bir iki elma ekledi. Bu fikir kendine ilham olmuştu.

Furkan en arka sırada oturuyor ve ders boyunca uyuyordu. Sınıfta kitap okumayı seven, sevecen, merhametli bir çocuk olan Ali geldi aklına. Avokadonun elması Ali olabilir miydi?

Öğretmeni Ali ile konuştu, arkadaşının özel durumunu anlattı. Ali’den arkadaşıyla ilgilenmesi için destek istedi. Ali; “Elbette öğretmenim, ben Furkan ile oynarım, arada ders çalışırız birlikte, siz hiç merak etmeyin!” dedi.




Aradan zaman geçmesine rağmen avokadolar hala taş gibiydi. Nermin Hanım ne sert huylu öğrenciler, ne bükülmez bilekler görmüştü. Sevgi, sabır ve emekle her şey yola girerdi.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: “Bu hayatta bir hedefe gitmek için azim ve sabırlı olmak gerekir. Hayat bizim çaba ve mücadelemize bakar.”

Hakan Bey artık avokadoları unutmuştu bile. Nermin Hanım aradan geçen onca zamana rağmen “Olmuyor bunlardan!” deyip çöpe atmamıştı. Kileri toparlıyordu ve bir ümitle avokadolara dokundu. Sonunda yüzü gülmüştü. Heyecanla kabuğunu soydu ve bir de ne görsün? Avokadonun içindeki renk muhteşemdi. O kadar güzel bir sarıydı ki daha önce hiç böylesini görmemişti. Minik minik doğradıktan sonra güzelce sosladı, cevizle süsledi ve masaya yerleştirdi.

Hakan Bey hafta sonu kahvaltısına oturduğunda avokadoları görünce çok şaşırdı. “Vay be, sabırla koruk helva olurmuş. Seni tebrik ederim Hanım!” dedi. Belki de bu zamana kadar yedikleri en lezzetli avokadoydu.

Nermin bu hayatta hiçbir kimseden ümit kesmezdi. Karşı komşusu Aliye teyzeyi anımsadı. Zor bir insan olmasına rağmen onunla da iyi geçinirdi. Tüm apartman yaka silkmişti ama Nermin bir şekilde yaşlı teyzenin gönlüne girmeyi başarmıştı.

Bu güzel ahlakı yüzünden okulda en zor sınıflar ona verilirdi ve o öğrencilere bir şekilde dersi sevdirirdi. Avokadoları yerken Furkan’ı düşündü. Avokadoya iyi gelen elma gibi Ali’den de hayır görmüşlerdi. Ali, arkadaşı Furkan ile en sevdiği oyunları oynuyordu. Hatta birlikte okulun futbol takımına alınmışlardı. Okul çıkışı beraber ders çalışıyorlardı. Böyle böyle Furkan adeta hayata dönmüştü. Okuma yazmayı öğrenmiş, algısı açılmıştı.

Nermin sonra kendi çocukluğuna gitti. Ortaokul yıllarındayken mahalle bakkalının kızı Sunay ile tanışmıştı. Babası kızını okutmaya niyetli değildi. Nermin ne yaptı etti ve Mustafa amcayı ikna etti. Daha o zamanlar Sunay’ın elması olmaya niyetliymiş aslında. Sunay ile birlikte okula gidip gelmeye başladılar. Nermin ön sırada oturan çalışkan bir öğrenciydi ve Sunay ile sıra arkadaşı olmuştu. Ders arasında ona anlamadığı konuları anlatıyordu. Bir süre sonra Sunay’ın dersleri daha iyi olmuştu. Nermin de tıpkı Ali gibi arkadaşının yeninden hayata dönmesine destek olmuş ve ondan hiç ümit kesmemişti. Şimdi Sunay fizik öğretmeniydi ve Nermin’in can dostuydu.

O sırada Hakan Bey sevinçle seslendi: “Sonunda küpeli çiçek açmış! Ne güzel bir çiçeği var baksana!” Nermin, rahmetlik annesinin en sevdiği çiçeğin açtığını görünce gözleri yaşardı ve annesinin sesi kulağında yankılandı: “İyiyle herkes geçim eder, iş kötüyle geçim etmekte yavrum… Rabbim sabır ve azimle olmazları oldurur, yeter ki ümit kesme…”

 

 ===

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

Kim Kimdirİlişkide UstalıkBaşarı Psikolojisi programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.


 ===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

 


Yahya Hamurcu


 


 


Yorumlar

Adsız dedi ki…
Esasında hayatımızda nice zor avakadolar var çoğu zaman ümit kesip vazgeçtiğimiz yerler oluyor asıl mesele zor ile mücadele etmekte
Ayşe Budak dedi ki…
Çıkmadık candan ümit kesilmezmiş 😊
Sevda dedi ki…
Insan, ümit ve korku arasinda gider gelir.
Eğer vazgeçmezse o "ümit " meyve vermeye başlar...
Adsız dedi ki…
Kaleminize sağlık 🌹
Azim insanın sadece sebeplere odaklanarak ilerlemesidir.
Hedefte azimli olmak gerekir.
Adsız dedi ki…
Bu yazıyı okuduktan sonra gözümün önüne evli çiftler geldi, sert olanın yanında yumuşak olan yer almış 😍