Ustanın Ustalığı Nereden Belli Olur?
Mustafa Bey her zaman olduğu gibi erkenden dükkanı açmıştı. Çırağı Ahmet de gelmiş, çayın altını yakmış ve dükkanı süpürmeye başlamıştı. Mustafa Bey yanında yöresinde sürekli çırak yetiştiren iyi bir usta idi. Tüm şehirde, araba tamiri konusunda onun üzerine kimse yoktu. Sadece tamir etmekle kalmaz, en iyi tamircileri yetiştirirdi. Hatta kendine rakip üretmekte üzerine yoktu. Ülkenin birçok yerinde onun yetiştirdiği ustalar övgüyle anılırdı.
Bir süre sonra telefonu çaldı ve eski çırak yeni patron, oğlu gibi sevdiği Emrah arıyordu.
- Ustam nasılsın? Ellerinden öperim, müsaitsen seni ziyaret etmek isterim.
- Buyur oğlum, gel. Bir sıkıntı yoktur umarım.
- Gelince anlatayım ustam, yol göstermene ihtiyacım var.
Emrah; iyi niyetli, öğrenmeye açık bir gençti ama maalesef biraz tez canlı ve sabırsızdı. Ustasından aldığı izinle yeni bir dükkan açmış ve ustası kadar olmasa da iş yapmaya başlamıştı. Bir süre sonra işler açılmaya başladı. Etraftan kendisine akıl verenler çoğalmıştı. “Sen çok iyi tamircisin, minicik yerde iş mi yapılır? Büyütsen ya şu dükkanı, bunun iki katı kazanırsın!” tarzı söylemler Emrah’ın iştahını kabartıyordu. Emrah bir an önce ustası gibi kazanmak istiyordu. Hızlı bir şekilde yükselebilmek için borç harç edip yeni bir dükkan kiralamıştı. Dükkan değiştirince işler daha çok büyüyecek zannediyordu ancak evdeki hesap çarşıya uymamıştı. Çünkü iş yerinin kirası artmış ve maliyetler neredeyse iki katına çıkmıştı. Kendine akıl verenlerin hiçbiri şimdi yanında yoktu. Ne yapacağını şaşırmış, soluğu ustasının yanında almıştı.
Hızlı Yükselme İsteği
- Ustam ver elini öpeyim, yine senin dediklerine geldim.
- Hayırdır inşallah Emrah oğlum, ne oldu? Ne geldi başına?
- Ustam, sen beni tembihlemiştin ama ben büyük sözü dinlemedim. “Oğlum sakın hızlı büyüme!” demene rağmen gaza geldim ve büyük bir dükkan tuttum. Şimdi de maliyetler aldı başını gitti. İster istemez büyük dükkana daha çok çalışan aldım. Makinaları da yenilemek durumunda kaldım. Tabi bunların hepsini borç harç ile yaptım. Şimdi işler istediğim gibi gitmiyor. Ne yapacağımı bilemiyorum.
- Oğlum sen niye böyle yaptın? Bunları yapmadan önce keşke bana danışsaydın.
- Evet, haklısın ustam ama etrafın lafı sözü derken bir an önce yükselmek istedim.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: “Hızlı yükselme isteği insanları zarara sokar. Kalfalıkta alınan övgüleri kaldırabilmek ve hazzı yönetmek gerekir. Aksi halde kişi yeniden çıraklığa düşebilir.”
Mustafa Usta düşünceli bir şekilde;
- Peki, şimdi ne yapmayı düşünüyorsun?
- Bilmiyorum ustam, senden akıl almaya geldim. Büyük bir firmanın arabalarını elden geçirme sözü almıştım. “Tam da fırsat ayağıma geldi” diye düşünerek tüm dükkanı yeniledim. Sonuçta kurumsal bir firma ile iş yapacağız değil mi? Ona göre yeni makinalar, fazladan işçiler aldım ve hazırlandım.
- Sonra ne oldu?
- Firma son anda işi bana vermekten vazgeçti. Şimdi eski minik dükkanda kazandığımı kazanamıyorum çünkü kazancımın çoğu masraflara gidiyor.
- Oğlum bak, bu hayatta isteklerini yönetemezsen hayatını yönetemezsin. Kısa yoldan köşe dönmeye çalışmak niye? Sen çok akıllı ve atılgan bir çocuksun. Mesleğinde oldukça başarılısın ancak sadece mesleki başarı yetmiyor işte. Bak mesela seninle birlikte dükkan açan Feyyaz’ı düşün. O ne yaptı? Minicik bir yerde işe başladı ve hala orada güzel güzel çalışıyor. Etraftan gelen övgülere de hiç kulak asmıyor. Her şeyin bir zamanı var. Birdenbire yükselme değil belki zamanla olabilir.
Hazzını Yönetebilen Kalfa
Tam o sırada Feyyaz içeri girdi. Mustafa Usta;
- İyi insan lafın üstüne gelirmiş oğlum, nasıl da denk geldi böyle, biz de senden bahsediyorduk.
- Ustamı görüp hayır duasını alayım dedim, vaay kardeşim sen de mi buradasın?
- Hoş geldin Feyyaz, evet ben de ustamı görmeye geldim.
İki eksi çırak sarıldılar, tıpkı eski günlerdeki gibi bir araya gelmişlerdi. Feyyaz güler yüzlü, çalışkan ve çok düzgün bir çocuktu. Emrah’ı görünce çok sevindi ve hal hatır sormaya başladı;
- Nasılsın kardeşim? Yeni yerin hayırlı olsun çok sevindim, maşallah çok güzel olmuş.
- Sağ olasın kardeşim… Evet dışı seni içi beni yakar. Her şey dışardan çok güzel görünüyor fakat benim için işler pek iç açıcı değil.
- Hayırdır noldu ki?
- Nolsun kardeşim, milletin gazına geldim, “Sen yaparsın koçum!” dediler, beni bir sürü gereksiz masrafa soktular. Bir sürü de borca girdim. Şimdi çıkamıyorum işin içinden.
- Geçmiş olsun kardeşim, çok üzüldüm. Bu işlere girmeden bir bilene danışmadın mı hiç? İnsanlar akıl verir ama zor gününde destek olacak bulamazsın. Ustamız bize hep bunları öğütlemişti. Bana da çok söyleyen oluyor, “Bu minicik yerde zor olmuyor mu? Sen çok iyi bir ustasın. Harikasın! Senden iyisi yok!” falan diyorlar ama kale almamaya çalışıyorum. Belki daha sonra şimdi zamanı değil.
- İşte ben bu hazza dayanamadım kardeşim ve şimdi yeniden çıraklığın zorluklarını yaşıyorum. Keşke bunları önceden düşünseydim.
Mustafa Usta;
- İnsanoğlu hata yapar oğlum, önemli olan hatadan ders çıkarabilmek. Şimdi senin için ne yapabiliriz bunları düşünelim. Öncelikle maliyetleri düşürmemiz gerekiyor. Sen bana haftalık ve aylık gelir gider tablosu çıkart bakalım. Eskiye dönüş imkanı varsa dönmeye çalışalım. Yoksa da sana nasıl destek olabiliriz bunları düşünelim.
Kötü Gün Dostları
Feyyaz;
- Elbette kardeşim, ben de elimden gelen desteği vermeye çalışırım.
- Allah sizden razı olsun. İnsanın sizin gibi ustası ve kardeşi olduğu müddetçe sırtı yere gelmez.
Mustafa usta gülümseyerek;
- Ancak bir süre ciddi sıkıntı yaşayacaksın haberin olsun.
- Ustam ben her türlü kıtlığa razıyım yeter ki bir an önce borçlarımı ödeyeyim. Bir daha milletin gazına gelip hamle yapmak mı? Tövbeler olsun...
- ALLAH samimi tövbe edenleri bağışlar oğlum. Sen hatanı anladın ve toparlamak için elinden geleni yapmaya, gece gündüz çalışmaya razı oldun. Şimdi bize düşen sana destek olmak. Feyyaz dostunun sırtına babacan bir tavırla dokudu ve;
- Haydi sırt sırta verip çalışalım kardeşim, tıpkı eski günlerde olduğu gibi…
===
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.
===
“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?
Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”
Yahya Hamurcu
Yorumlar
🥀🌾🥀🌾🥀🌾