SANDIM




Kar tanelerinin her bir yanı beyaza bürüdüğünü,

Göremedi gözüm o gözle bakmayınca…

Bıraktığı ayaza dikkat kesildim;

Üşüyeceğimi, hiç ısınamayacağımı sandım.

Tıpkı kabuk bağlayan yaram, yaralarım gibi

 Hep kanayacak sandım…

O yara, kuruduğu zamanlarda kendim kaşıdım;

Kanamasa da kanattım.

Bakmadım önüme,

Merhemi burnumun dibinde iken görmek;

Uyaranı, tavsiye edileni duymak istemedim.

Anlamadım, anlamak istemedim belki de…

Besledim acımı;

Yaşadıklarımdan işin gerçeğini öğrenip önüme bakmak yerine,

Bir yüke dönüştü sırtımda sıkıntılarım.

 Hep taşıdım onları…

Çözülmeyen yüklerin büyümesiyle zorlanan ruhuma,

Bedenimin yıpranmışlığı eşlik etti;

 Bükülmüş sırtım, ağrıyan dizlerim, düşen omuzlarım…

Bazen akmayı bekleyen gözyaşımla;

Yordu hayat, yormaya da devam ediyordu.

Sanki benim hayatım zordu,

Öyle sandım

Sonra sandığım gerçek mi diye sordum kendime,

Ya zannettiğim gibi değilse?

Tek ben mi sınanıyorum yoksa benim sınavım mı bana ağırdı?

Belki de her insan öyle hissediyordu.

Daha derinden bakıp irdeleyince insanları,

Gördüm kabuk bağlamış yaralarını…

Hissettim derinlerde bir yerde katmerlenmiş acılarını;

Utandım kimi zaman anlayınca kendimden,

Yorgunken hala yılmadan gayret edenden,



 Onca açlığa, zulme ve yokluklara rağmen tebessüm eden savaştaki çocuktan,

Oyuncak yokken oyun kurulabilen virane sokaklarda mutlulardan,

Kaybettiği ayağına bırakıp sağlam bacağına tutunan elden,

Hayatında kendine verilenlere dört elle sarılıp bununla mutlu olmayı beceren gençten,

Eşini, anasını, babasını, evini kaybetse de geride kalan iki çocuğuyla geleceğine umutla bakabilen kadından…

Onların sınavının sadece onları bağladığını sanmıştım,

Onların sınavında rolüm olabileceğini hayatta her şeyin her şeyle ilişkili olduğunu anlamamışım,

Kendi sınavımda doğru tepki veremeyip oyalanmaktan

Bir ben sınanıyorum sandım…

Fark edince gerçeği, aramızdaki bağları, etle tırnak gibi birbirimizden ayrılamayacağımızı;

Bıraktım acımayı kendime…

Düşündüm nedenleri;

Öykülerimi, şahit olduklarımı,

Hayatın sorularını, cevaplarını,

Niye yaşadığımı, doğru cevabın ne olduğunu,

Derken beliriverdi bir umut

“Yeniden” dedi ve “Yeniden…”

“Devam etmelisin!"

Her kışın bir baharı var,

Her zorlukla beraber bir de kolaylık var,

Yenileneceksin belki de

Bir yağmurun suya susamış ekinle teması gibi

Aracısına teşekkür, Verene şükür ederek…

Beslersen iyilikleri ve güzellikleri,

Yeniden doğacak güneş ve ısıtacak yüreğini…

Artık çok daha anlamlı gelecek şırıl şırıl akan dere.

Yeşerecek ağaçlar, açacak çiçekler, boy verecek yeniden…

Hiç ummadığın bir anda belirecek o küçük tomurcuk…

Yeter ki sen öykündeki rolüne odaklan,

Hakkını vermeye çalış, neyi besleyeceğini düşünerek…

O zaman ısıtacak içini küçük bir nesne;

Bir kuş, bir kedi, bir çiçek, bir dağ, gökyüzüne yeryüzüne bakış…

Sonra yeniden kış gelecek,

Hayat bir döngü…

Belki de anlamayacaksın bile kışı,

Kar taneleri yine her yanı beyaza bürünmüş olacak,

Ama sen artık her tarafı beyaza kaplayan karı daha farklı algılayacaksın,

Temizlenecek yeryüzü ve gökyüzü,

Sen artık farklı bir sen oldun;

Daha temiz bir sen, diğerlerinin acılarının ve mutluluklarının farkında olan bir sen,

Akleden bir sen…

O zaman kar sana soğukluk değil, sekine ve serinlik hissi verecek.

Yetkin ve sorumluluğun artsa da yapman gerekeni yapmış olmanın verdiği huzur ile yol almak iyi gelecek sana.

Çünkü sen insansın,

Sandığın kişi değil!..

Bir halifesin ve bir görevle geldin, unutma!

İNŞALLAH


=== 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.

 ===

 “Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

 Yahya Hamurcu





Yorumlar

Hüsna Şule A. dedi ki…
Kaleminize sağlık 🌸💕
Adsız dedi ki…
Nokta atışı ihtiyaç gideren bir yazı olmuş... Yeniden başlamak umuduyla kaleminize gönlünüze sağlık
Adsız dedi ki…
Sonra sandığım gerçek mi diye sordum kendime,
Ya zannettiğim gibi değilse?
Tek ben mi sınanıyorum yoksa benim sınavım mı bana ağırdı?

Kaleminize sağlık…
Sibel bslgn dedi ki…
Yetkin ve sorumluluğun artsa da yapman gerekeni yapmış olmanın verdiği huzur ile yol almak iyi gelecek sana.
Teşekkürler kaleminize sağlık
🌺🌿🌺🌿🌺🌿
Ncy Bşl dedi ki…
İnsan sadece kendinin sınandığını sanan...
Her insan sınanır. Sınavı kabul edip yoluna devam edenlerden
insanların çözümlerinde adı geçenlerden olmak ümidiyle
Ayşe Budak dedi ki…
İnsan bu dünyada neden olduğunu hatırladığında ve unutmadığında, rolünün hakkını vermeye çalıştığında, yapması gerekeni yaptığında zor da olsa iyi gelecektir... Sabrettiğinde de bir kolaylık ... Het zorluktan sonra gelen...
E.U dedi ki…
“Bir halifesin ve bir görevle geldin, unutma!”
Hatırlatma için teşekkürler 🤍