Merhaba yavrum,
İyiliğini
dilerim… İyi olduğundan bahseden mektuplar aldığım için ALLAH’a şükrediyorum…
Bir kez değil, sınırlarımı zorlarcasına… Şükretmek istiyorum. Çünkü iyi
olabilmemiz çok büyük bir lütuf. Kötülüğün bu kadar aşırılaştığı bir evrede,
“iyiyim” diyebilmek, diyenle pek ilgili değildir. Elbette, geçen mektupta da
bahsettiğim gibi, herkes hakkını alır hayattan. Ama hiç kimse hakkının direkt
karşılığını almaz; fazlasını alır.
Ne kadar acayip değil mi? Oysaki herkes haksızlığa uğradığından, hayatın kendisine
hak ettiğini vermediğinden bahseder. Bilmez ki çok daha kötüsünü hak etmişti de
hayat onu ikramladı… İkramlar yetmedi; lütfetti… Buna rağmen insan iyiliği
kendinden, kötülüğü ise hayattan bilir. Çok acayiptir ki üstüne üstlük, bildiği
yetmezmiş gibi, şikayetlenir durur.
Senin oda arkadaşının durumu da bu işte! Mektupta uzun uzun anlattığın arkadaşının
durumu… Sürekli şikayet eden insan tipi… Şikayetlenir ama kendisinin de hiç
farkında değildir. O kadar emindir ki haklı olduğundan. Bunun en geneli “hayat
çok pahalı” serzenişi… Hangi hayat, diye sorası gelir insanın. Öyle ya en çok
ihtiyacın olan hava bedavayken bu hayatta, hangi pahalılık mesela bahsettiği?..
Sonra hangi zamandan bahsediyoruz? Herkes kendi döneminin pahasından bahseder
ve geçmişe doğru gittiğinde çok çoook geçmişe… Gidebildiğin kadar git. Senin
yaşın tabii yetmez, benimkisi bile yetmez; arşiv tara… Gerçek kaynaklardan
yararlan. Git git git git git! Hah, insanın hep şikayet ettiğini görürsün. Her
dönemde, insanoğlunun birilerinden bir şey beklediğini ve beklentileri
karşılanmadığı zaman da şikayetlendiğini görürsün.
İnsanlık tarihine bak! İnsana her istediği verilir ama insan asla tatmin olmaz… Yani bu
hep böyle olmuştur. Bundan sonra da böyle olacaktır. İnsanın ruhu
beslenmedikçe, bedenin beslenebilmesi mümkün değildir. Ruhu doymadıkça, gözü
doymayacaktır. Açlığı dengeye gelmedikçe, cüzdanlar dolmayacaktır.
Kendi
yaşadığın coğrafyaya bak sadece… Geçirilmiş evrelere… Kıtlıklar olmuştur,
bolluklar olmuştur. Değişmeyen bir şey vardır; şikayet. Şikayetin az veya çok
olduğu zaman olabilir sadece… Ama olmadığı zaman olmaz… Peki! Şikayetin en az
olduğu zamanların, milletin canla başla cephede savaştığı zamanlar olması…
Neden? Sen biliyorsun nedenini…
Demek
ki bu iş, sahip olunanlarla veya olunamayanlarla; alınanlar, alınamayanlar ile
ilgili değil. İnsanoğlu çok şeye sahip olduğunda da tatmin olmayacaktır, olmaz.
Dünyada açlıkla en çok mücadele eden insanlar, bu konuda en az şikayetlenen
insanlardır. Neden bizim suyumuz yok, diye sokağa dökülen Afrikalı görmezsin
ama iki gündür suyumuz akmıyor, diye eylem yapan sulak coğrafya insanı
görürsün.
Şimdi,
bunları sana yazabiliyorum. Çünkü sen hayatın yasalarını az çok bildiğin için, büyük
tabloyu görebiliyorsun. Ve… Beni anlıyorsun. Ama arkadaşına bunları anlatamazsın.
Böyle bir çabaya da gerek yok. Merak ederse, biraz gerçeği görmesi için
yardımcı olmaya çalışırsın. Ama insanların şikayetlerinin bitmesi için,
illüzyonlarından kurtulması gerekir. Bir yanda şikayet edenler vardır, bir
yanda da o şikayetle ilgili meselede mücade eden… Mücadele eden insanın şikayet
etmek ile ilgili bir vakti yoktur zaten. İşim gücüm var, beni konuşturmayın,
diyen insan.
Konuşunca
problemlerini çözemeyen insanoğlunun çok konuşunca çözeceğini zannetmesi de
ayrı bir illüzyondur. Sana bir sır vereyim mi; aslında o da öyle
çözülemeyeceğini biliyor da yapabilecek başka bir şeyi yok; marifetsiz. Gücü
buna yetiyor. Acı! Ama gerçek… Yaptığı bir üretim yok ama kendini çok çalışıyor
zannediyor. Ama ne yazık ki işe gidip, geliyor olması insanın, ürettiğine dair
bir ispat değildir. “Çok çalışıyoruz biz” diyen insanın çalışmadığı, bunu
anlatmanın derdine düşmüş olmasından bellidir…
Gelelim
oda arkadaşına! İstersen hiç gelmeyelim (!) Şimdi çalışanların, çalıştığını
zannedenlerin şikayetlerini konuşuyoruz. Arkadaşın henüz bununla ilgili en ufak
adımı atmamış. Böyle bir sorumluluk almamış. Üretim ile ilgili, para kazanmakla
ilgili bir derdi henüz yok. Babasının desteği ile hayatına devam ediyor. Onun
sokaklara çıkıp şikayetten de öteye gidip, isyan bayrakları açması sence ne
kadar tutarlı… Sen de farkındasın, biliyorum. Yardımcı olmak istiyorsun. Ama en
iyi yardım senin olgun ve net duruşundur. Onun daha mutlu olmak, daha iyi olmak
zannı ile yaptığını söylediği davranışları yapmadığın halde, ondan daha mutlu
ve iyi olduğunu görmek, belki onu düşündürür.
Sürekli
birilerinden, bir şeylerden şikayet etmek, bir şeylerin kötü gittiğinden
bahsetmek, insanın bilincinin kapalı olduğuna işarettir ama… Hani belki hayat
ona merhamet eder de düşünebilir. Üzgünüm ama şu olasılık daha yüksek: bu
başarının bu kadar kolay olmasına rağmen, kendisinin başaramamış olmasına
yüreği dayanmayacak ve seni oncu, şuncu, buncu olmakla suçlayacak. Yönünün,
dilinin sadece ve sadece gerçekten yana olduğunu idrak edebileceğini zannetme… O
da yine onun seçimi elbette…
Sana tavsiyem; şikayet eden insanın yanında çok bulunmaman yavrum. Senin yaşam
sevincini almaya kimsenin hakkı yok. Tabii ki senin de başkalarının yaşam
enerjisini almaya… Sen onun problemini çözmesi için yardımcı olmak istiyorsun.
Ama insanlar problemlerini çözmek istemezler. İnsanlar şikayet etmek isterler…
Ve böylece problemlerini daha da büyütürler… Ve ağızlardan köpük saçarak çıkan
bu istek ile senin gerçeğin bu evrede yarışamaz. Yani, sen gerçeğine yazık
edersin. Gerçek ziyan edilecek bir şey değil. Gerçek, elinde tutanın pamuklara
saracağı bir sırça… Düşse, kırılmaz… Ama düşüren, düşürmüş olur. Aman dikkat!
Özlemle kucaklıyorum…
===
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.
===
“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?
Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”
Yorumlar
Okuduğunda insanı günlük yaşantısındaki rutinlere o kadar çook götürdü ki..
Şikayet yerine bolca şükürler edebileceğimiz zamanlarımız olsun İnşAllah ❣️
Şikayette kim haklı çıkabilir ki?
Emeğinize sağlık 🌼