Yapraklar yeşilden sarıya dönüyordu. Kavurucu
sıcaklar gideli birkaç hafta olmuştu. Biten yaz mevsiminin ardından, yine okul
yolunu tuttu Elif.
Kulaklarında annesinin sesi çınlıyordu. “Elif
ciddi ol, gülme, etrafına bakmadan doğru eve gel.” Hemen kendine çeki düzen
verip yüzünü asarak yürümeye devam ediyordu. Elif’in, annesinin sözünden
çıktığı pek görülmezdi.
Tebessüm etse ya da şakalaşsa insanların onu
ciddiye almayacağını zannediyordu.
Ya insanın zannettikleri gerçek değilse?
Ciddi olmakla, asık suratlı olmak aynı şey miydi?
Ya da kahkalarla, aşırılaşmış tepkilerle,
tebessüm etmek aynı mı?
Elif büyüdü, ailesinin dışında girdiği her ortamda
gülümsemeyip surat asmayı adet haline getirmişti. “Gülümsersem insanlar beni basit
biri olarak görür” diye düşünüyordu.
Yıllar geçti, Elif üniversiteyi bitirdi,
öğretmen oldu. Öğrencilerini çok sevmesine rağmen onlara sevgisini belli
etmemeye, gülümsememeye çalışırdı. “Gülümsersem yüz vermiş olurum, otoritem
dağılır.” derdi içinden. Otoritenin de sertlikle mümkün olacağını zannederdi. Öğrencilere
istediğini yaptırmanın yolunun, ciddi ve sert olmaktan geçeceğine inanıyordu.
Oysaki insan, suratında tebessüm varken de
sınırlarını koyabilirdi. Tebessüm, güneşin sabah doğması gibidir, insanın içini
ısıtan... Karşı tarafla bağ kurmayı kolaylaştıran, özel bir dokunuş...
Günler böyle geçerken, bir gün öğrencisi Fatih “Öğretmenim
siz hiç gülmez misiniz? Siz komutanlar gibi duruyorsunuz” deyince irkildi Elif.
Bu soru onun içinde tekrarlandı. Sahi ben hiç tebessüm etmiyor muyum? Yüzünü asmayı
o kadar ustalaştırmıştı ki artık farkına bile varmıyordu.
Bahçede öğrencileriyle şakalaşıp gülüşen Hüsne
Öğretmeni gördü. O da sınıfını iyi yöneten bir öğretmen aslında. Hem de birçok
öğrenciyle arası da çok iyi. Acaba hakikaten gülümsemek insanın otoritesini
bozmayabilir miydi? Etrafındaki tebessüm edenlere baktı. “Nasıl da güzel
görünüyorlar” dedi içinden.
Çocuklara bakmak yeterliydi zaten. Canı yandığında
ya da istediği olmadığındaki durumlar dışında suratını asan çocuk görmek zordur.
Neşeli, tebessümlü, canlıdır çocuklar. Mıknatıs gibi çeker kendine.
Bir bebeğin altını gık demeden annesine
temizleten, bir müşteriye “Buradaki elemana kanım kaynıyor” dedirten, bir
öğrenciye evdeki derdi tasayı unutturan, bir tebessüm değil miydi?
Tebessüm etmektir insanın içini ısıtan, kalbini
yumuşatan. İnsan tebessüm ettiğinde belli eder merhametini, şükrünü. Ne çok şey
söyler bize bir tebessüm...
Kendine verilenden, elinde olanlardan memnuniyetini
gösterme ifadesidir tebessüm. Karşımızdakine “Benim için önemlisin” demenin sözsüz
halidir...
“Hayatımda yaşadığım zorluklara rağmen güvendiğim
bir yer var” demektir tebessüm.
“Her ne yaşamış olursam olayım, hayattan ümit
kesmedim” demektir...
Elif aynaya şöyle bir baktı ve gülümsedi. “Bugüne
kadar bana yakışan en güzel kıyafet” dedi kendi kendine. “Tebessüm etmek”
İnsan
istediği kadar taksın takıştırsın. Gerçek bir güzellik istiyorsa, bu ancak bir tebessümle
gelir. En güzel sofralar kurulsa ne yazar, sahibinin yüzünde tebessümün emaresi
yoksa?
İnsanlarla
iletişim kurmanın en kolay ,en ucuz ve en etkili yolu… Samimi, sıcak bir tebessüm…
Tebessüm
etmek en güzel sadakalardan biridir aynı zamanda. İnsanın kendinde olup etrafındakilere
verebileceği hoş bir hediye gibi…
Tebessüm
ederek "Şu an iletişime açığım ve sizi önemsiyorum" diye mesaj vermez
miyiz etrafımıza? Yüzünde bir tebessüm olunca yaydığı yaşam sevinci de yaşamaya
değer aslında.
Bir
de bulaşıcı etkisi vardır tebessümün. Biz etrafımıza böyle bakınca istemsizce karşıdaki
de aynı şekilde döner bize…
Üzgün
bile olsa, bir çift gülen göz, o anda unutturabilir üzüntüsünü…
İnsan
gizleyemez tebessümünü. Gözünün içi parlar, içi içine sığmaz. En güzeli de
çocukların tebessümü. Koca koca amcalar teyzeler, çocukların yüzündeki o
gülümsemeyi görmek için halden hale girer.
Güzel bir tebessüm karanlık bir eve giren güneş
ışığı gibidir. Yapmamız gereken sadece perdeyi aralamak... Kapalı perdeleri açmanın
vakti gelmedi mi?
===
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.
===
“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?
Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”
Yorumlar
Déneyimsel Tasarım Öğretisinin her yazısı insana öğretici )
Oysa insana en çok yakışan kıyafet tebessümdür...
Öyleyse 🙂🙂🙂