İnsanoğlu, çocuklukta ne de çok kirlenir sokakta oynarken. Sadece topraktan
kirlenseydi ne kolay olurdu temizlenmesi insanın... Soluduğu havadan, içtiği
sudan, yediği yemekten hatta, iletişim kurduklarından dahi kirlenir...
Çocukken fark ettiği kirleri, büyüdükçe fark edemez hale
gelir. Ne kolaydı oysaki ‘’anne, üstüm
kirlendi; temizler misin?’’ demek.
Belki de mesele, insanın kirleniyor
değil, temizlenemiyor olmasıdır. Temizlenmesi zor kirlere bulaşması ve bu
döngüden çıkamayacağını zannetmesidir.
İnsan büyüdükçe temizlenmesi de zorlaşır. Çünkü içinde
bulunduğu alanların, sahip olduğu çevrenin, imkanların genişlemesi ile
kirlenmesi artar. Bir insan sahip olduğu imkanlardan dolayı tatmin olma
yetisini kirletebilir. O imkân onu doyumsuzluğa ve tatminsizliğe götürür, bunu da
fark edemez.
İşte kirlenmek bu kadar kolaydır aslında, farkında değildir
sadece insan. Birileri gerçeği yüzüne vurunca kendisine olan öfkesini kusar
onlara; kirlenmesinin sorumlusu onlarmış gibi. Dostu düşman, düşmanı dost
görmeye başlar. Aslında kendi isteklerinin sonucudur kirlenmek. En başında
beyaz olarak başlayan ama gittikçe kirlenen, kirlendikçe siyahlaşan, siyahlaştıkça
gerçekten uzaklaştıran istekler...
Parası olsun ister önce mesela; geçinebilmek, başkalarına
muhtaç olmamak için. Sonra arttıkça parası güçlendiğini fark eder, paranın
getirdiği gücü sevmeye başlar. Bu sefer zengin olma isteği günden güne artar. Bu
gücün kendisini mutlu ettiğini zanneder. Sahip oldukça hep daha fazlasını ister.
Sonu gelmeyen istekler silsilesini beraberinde getirir bu durum. Mutluluğunu
sahip olduğu imkanlara bağlamaya başlar. En son “Sahip olduklarım olmadan ben
bir hiçim” düşüncesi başlar. Kirlenmiştir, hem de çok. Kirlendikçe gerçeklerden
uzaklaşır, dengesini kaybetmeye başlar. En temel ihtiyaçlarının yeterliliğini
unutur.
Oysa oksijen ve su insanın en temel, en gerekli ihtiyaçlarıdır.
Peki insan, soluduğu havadan, içtiği sudan bile nasıl kirlenebilir? Hava ile
birlikte insan içerisine farklı bilgiler de alır. Sigara dumanından rahatsız
olan bir insan, zaman geçtikçe nasıl olur da sigara bağımlısı olur? Temel
ihtiyacı olan havanın yanında bir de “o olmadan nefes alamıyorum” dediği sigara
dumanı eklenir buna. Nasıl olur da insan hiç ihtiyacı olmayan şeyleri en temel
ihtiyacı haline getirir? Bu süreç iletişim kurduğu her şey için geçerlidir.
İnsan, seçim yaparken seçmediği her şeyden vazgeçer. Seçtiği her şey onu ya
temizler ya da kirletir.
İnsanın toprak kirinden temizlenmesine benzemez yaptığı
yanlışlardan temizlenmesi. Toprak tozu suyla geçer. Peki ya birine duyulan kin,
haset, kıskançlık ya da biriktirdiği hırsları…? Bunları suyla temizleyemez
insan. İşte bu soyut kirleri temizlemek zaman alır çünkü onlar daha etkilidir.
DTÖ der ki; soyut somuttan üstündür. İnsan tartışmaya meyilli olmasına rağmen,
anlaşmaya yaklaştıkça; nankörlüğe meyilli olmasına rağmen, vefalı oldukça; zalimliğe
meyilli olmasına rağmen, merhamet ettikçe, kirlerinden temizlenir. Vefalı olup,
aynı zamanda kendisi için istediğinin daha da güzelini, başkası için isteyebilen
insan ne kadar da azdır oysaki.
Bir çocuğun saflığını, iyi niyetini taşıyabilmek… Çocuklar
gibi toprakla kirlenip tüm kirlerini su ile temizleyebilmek…
Kirlerinden arınabilir olmak… Kirlenmek güzel midir? Toprakla
ise belki ama temizlenebilmek daha güzeldir elbette… Her pişmanlık temizlenmeye
adımdır. Öyle temizlenenler vardır ki
hiç kirlenmemiş olanlardan daha yüce olabilir. Ne büyük bir ikram.
Bir ömür süren hatanın telafisinin bir ömür sürmemesi ve
kirlerinden arındıkça yücelen insan... Temizlenme kararındaki netliği ile
yüceldikçe yücelen insan…
İnsan değil mi ki netliğini ortaya koyduğunda, tüm
kirlerinden arınabilen, hem de hiç yapmamış gibi sayılan…
İçinde katkı maddesi olmayan yiyeceklere ulaşma çabası olan,
ağzına her geleni konuşmayan, kelimelerini seçerek, karşısındakini düşünerek, onun
faydasına, hayrına olmasına dikkat etmeye çalışan, kendisiyle ilgili sonuç
değerlendirmesi yapabilen, güzel bir pişmanlığı ve tövbesi olan, sevdiğinin, en
sevdiği şeyi yapabilme çabasında olan insan...
Her şeye rağmen temiz yiyen, temiz giyinen, temiz konuşan,
temiz niyetli, anlayışlı güzel ahlaklı kalma çabasında olan insan …
Ne mutlu sana!
===
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.
===
“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?
Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”
Yorumlar
Ne güzel bir söz, ellerinize ve yüreğinize sağlık.