Hayırda Birleşen Gizli İyiler
Uzun zamandır
beklenen kar başlamıştı. Her yer beyaza bürünmüştü. Esen rüzgarın melodisi ise
karın dinginliğine rağmen “hadi” dercesine insanlara hareket veriyordu.
Çadırdan kermeste herkes bir yandan öbür yana koşturup duruyordu. Tatlı bir
telaş vardı, iyilikte yarışanların telaşı…
Savaş aylardır sürüyordu. Dünyanın kalbinin attığı kardeş ülke için “peki biz ne yapabiliriz?” soruları anlam kazanıyordu. Ev hanımları yemeklerle, örgülerle, ev eşyalarıyla; gençler ise güler yüzleriyle satış yapmaya çalışıyorlardı. Çalışmalara katkıda bulunan gençlerin çoğu üniversiteliydi. Belki de bu insanlar normalde aynı sahnede rol almazdı. Ama alakasız insanlar, bu hayır öyküsünde burada bir aradaydı.
Hayırda Birleşen Olabilmek…
Saliha, müşterilerden birinin aldığı ürünü paketliyordu. İnsanları kermese davet eden Maria’ya baktı bir an: “Göründüğünden çok farklı bir yüreği varmış meğer” diye içinden geçirdi. Aylardır süren savaş ve ölen onca masum, her insan olan insanoğlunun yüreğini sızlatmıştı. İnsanlar birbirleri ile ilgili ön yargılarını bırakmıştı. Artık savaş mağdurlarına yardım için birleşme vaktiydi. Ne kadar da güzel bir birleşmeydi. Hiç geçinemediği insanların içinde bile ne iyilikler varmış meğer…
Niye bu kadar ön yargılı olmuştu insanlara karşı? Oysa insanların ne
güzel kalpleri varmış. Zaten öyle olmalı değil miydi?
Değil Miydi?
İnsan hala insan olduğunu unutmadıysa, zulmün karşısında ve mazlumun yanında olmalı değil miydi?
O mazlumun yanında olduğunu delillerle ortaya koymalı değil miydi?
Bir insanlık dramı yaşanırken, hiçbir şey yokmuş gibi hayata devam edilemeyeceğini fark etmeli değil miydi?
Evet fark etmeliydi.
Ve artık fark ediyordu insanlık…
Hiç ummadığımız insanlardan şaşırtan iyilikler görülüyordu. İnsanlar ile ilgili bildiğimiz tek şey aslında zanlarımız diye düşündü. İnsanoğlunun kalplerde olanla ilgili hiçbir fikri yoktu. Kalplerdekinin açığa çıkması, böylesine gerçek olayların sonunda oluyordu.
İyi zannettiklerinden nasıl da hayal kırıklığına uğramıştı. Nice insanların gerçek yüzü ortaya çıkmıştı, hatta kendisinin bile…
Kendi gerçek yüzüyle yüzleşmesi çok acı olmuştu. Hani birkaç ay önce Selma’nın dedikodusunu yapmıştı. Karşılaştıklarında selam bile vermiyordu. Bugün Selma herkesten önceden tezgahını açmıştı. Birçok kişiyi de kermese davet etmiş, herkesten çok çalışmıştı. Öncesinde kibrinden yüzüne bakmadığı kıza bu sefer utancından bakamıyordu.
Gizli Kibir
“Bundan bu iyilik çıkmaz, bu ne anlar hayırdan!” cümlelerinde meğer insanlara karşı kibri varmış. Zanlar ile yorum yapmakla kalmıyor, ona göre hal ve hareketler sergiliyor, ona göre bakıyordu. Daha neler neler… Kim bilir temiz bir yürek taşıyan kaç kalbi kırmıştı. İçi çok acıyordu, çok pişmandı… Bu kadar kirle nasıl iyiliklerde öne çıkabilecekti ki? Neyse ki ömür boyu sürecek bir şeyi fark etmişti. Hayırda önde olmadığını anlayınca, geri düşmüş olsa bile birilerinin ilerlemesine sevinmişti. Bir anda kalbi yumuşamıştı. “Çok şükür” diye geçirdi içinden. Kibir değildi artık hissettiği, kardeşçe bir sevgi kaplamıştı yüreğini. Kalplerin ısınması bu olsa gerekti. Artık zaman hızla akıyordu ve her şey çok değişmişti. Dünya bambaşka bir sürece evriliyordu.
Gerçek Gerçekleşir
Gerçek, kalplerde olanı açığa çıkarıyordu.
Gerçek, insanların içinde en hayırlı olanları da açığa çıkarıyordu.
Gerçek, sahteyi suyun tuzu erittiği gibi eritiyordu.
Gerçek, zanlarla dolu zihinleri temizliyor ve berrak zihinler ortaya çıkarıyordu.
Gerçek, iyilikten yana olanları, iyilikte yarışanları topluyor ve onların kalbini birbirine ısındırıyordu.
Gerçeğin tarafında ve hayırda önde olabilmek umuduyla…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.
===
“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?
Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”
Yorumlar
Gerçeğin tarafında ve hayırda önde olabilmek umuduyla…