Merhaba
yavrum,
Bugün
çok keyifli uyandım. Çünkü rüyamda seninle beraberdik. Sen üniversite sınavına
hazırlanıyorsun. “Olamaaz” dediğini duyar gibiyim. Ama o kadar zorluğuna
rağmen, hala keyifle hatırladığın günler olduğunu da biliyorum.
Çok
acayip bir yaşam kuralı; insan yeter ki doğru bir iş yapsın, ne kadar zor
günler de olsa, gelecekte özlemle anılan günler oluyor o. Benim için bile,
senin o günlerin, keyifle andığım günler, biliyor musun? Senin o mücadelen,
çaban… Uykusuz günlerin… Bugün tatlı bir anı…
En
çok hoşuma giden de şu: Sen keyfine o kadar düşkünken, arkadaşlarınla olmayı,
gezmeyi severken… Hedefe kilitlenip, bir yıl boyunca, neredeyse tüm keyiflerini
arkana almıştın ya… O halin çok karizmatikti.
Geçenlerde
kardeşin de aynı şeyi söylüyordu:
“Abim
top oynamadan gün geçirmezdi. Hafta sonları arkadaşları ile plan yapmadığı
dönem olmadı neredeyse… Hadi hepsinden geçtim, en sevdiği klüpten ayrıldı.
Gerçekten o gün çok şaşırmıştım.”
Takım
arkadaşlarınla olan konuşmanı hatırlıyorum:
“Arkadaşlar,
spor yapmayı çok seviyorum. Maça çıkmak, turnuvalara gitmek… Bunlar benim için
çok keyifli. Yaşadığımız güzel günlerin tadı damağımda… Ancak benim başka bir
alanda hedefim var ve artık ona yönelik çalışmam gerekiyor. Sizleri hiç
unutmayacağım. Yolunuz açık olsun…”
İnsanın
hayatında öyle dönemler vardır ki bir süreliğine, birçok şeyden vazgeçilmesi gerekir. Sonunda
aydınlık olacağını bildiğim bir yol, bir süre karanlık olsa ne olur ki?
Bir
yıllık zaman… İnsan hedefinin, amacının farkındaysa, o bir yılın ne önemi
olabilir ki… Çok doğru bir seçimdi gerçekten. Sürekli keyifli olabilmek için,
bir süreliğine keyfi azaltma tercihi… Ha, işin ilginç tarafı, sen keyfini
erteledin ama ders çalışmaktan keyif almaya başladın. Yani, çalıştıkça çalışmak
istiyordun. İnsan yeter ki hedeflesin; uzaktan çok sıkıcı gelen, emek verdikçe
keyfe dönüşmeye başlıyor.
Bir
diğer müjde de şu, elbette insan o günlerde ertelediği keyfi, fazlasıyla geri
alacak. Hem de en doğru zamanda. Sen de demiyor musun “anne iyi ki o günlerde o
sıkıntıya dayandım.”
Birçoğumuzun
anlayamadığı şey bu aslında; bir süreliğine olan acıların hiç bitmeyecek
zannedilmesi. İnsanların yanlışlarından vazgeçmesini veya doğruya gitmesini
engelleyen en büyük sebep bu… Biz o anda olup bitenlere bakıyoruz. Daha ötesi
ile beraber değerlendirsek… Bir süre sonrasını veya büyük tabloyu görebilsek… O
zaman anlayacağız, o acıların ne büyük ikram olduğunu. O zaman diyeceğiz ki ya
ben şu keyfi, hazzı biraz erteleyeyim…. Bugün senin “iyiki” dediğin şey yani…
Büyük
tabloyu görmek de mümkün. İnsana böyle bir olasılık sunulmuş. Hayatın
isteklerini bilen, büyük tabloyu görüyor. Hayatın isteklerine uyumlu yaşayanın
ise nihayetinde yüzü gülüyor.
Akıbetin
aydınlık olsun yavrum…
Mektubunu
merakla bekliyorum.
https://deneyimseltasarimogretisisemineler4.blogspot.com/2022/07/annemden-mektup-var.html
===
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.
===
“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?
Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”
Yorumlar