Annemden Mektup Var - 9 / Ertelenen Keyif

 

                    
        

Merhaba yavrum,

Bugün çok keyifli uyandım. Çünkü rüyamda seninle beraberdik. Sen üniversite sınavına hazırlanıyorsun. “Olamaaz” dediğini duyar gibiyim. Ama o kadar zorluğuna rağmen, hala keyifle hatırladığın günler olduğunu da biliyorum.

Çok acayip bir yaşam kuralı; insan yeter ki doğru bir iş yapsın, ne kadar zor günler de olsa, gelecekte özlemle anılan günler oluyor o. Benim için bile, senin o günlerin, keyifle andığım günler, biliyor musun? Senin o mücadelen, çaban… Uykusuz günlerin… Bugün tatlı bir anı…

En çok hoşuma giden de şu: Sen keyfine o kadar düşkünken, arkadaşlarınla olmayı, gezmeyi severken… Hedefe kilitlenip, bir yıl boyunca, neredeyse tüm keyiflerini arkana almıştın ya… O halin çok karizmatikti.

Geçenlerde kardeşin de aynı şeyi söylüyordu:

“Abim top oynamadan gün geçirmezdi. Hafta sonları arkadaşları ile plan yapmadığı dönem olmadı neredeyse… Hadi hepsinden geçtim, en sevdiği klüpten ayrıldı. Gerçekten o gün çok şaşırmıştım.”

Takım arkadaşlarınla olan konuşmanı hatırlıyorum:

“Arkadaşlar, spor yapmayı çok seviyorum. Maça çıkmak, turnuvalara gitmek… Bunlar benim için çok keyifli. Yaşadığımız güzel günlerin tadı damağımda… Ancak benim başka bir alanda hedefim var ve artık ona yönelik çalışmam gerekiyor. Sizleri hiç unutmayacağım. Yolunuz açık olsun…”

İnsanın hayatında öyle dönemler vardır ki bir süreliğine,  birçok şeyden vazgeçilmesi gerekir. Sonunda aydınlık olacağını bildiğim bir yol, bir süre karanlık olsa ne olur ki?

Bir yıllık zaman… İnsan hedefinin, amacının farkındaysa, o bir yılın ne önemi olabilir ki… Çok doğru bir seçimdi gerçekten. Sürekli keyifli olabilmek için, bir süreliğine keyfi azaltma tercihi… Ha, işin ilginç tarafı, sen keyfini erteledin ama ders çalışmaktan keyif almaya başladın. Yani, çalıştıkça çalışmak istiyordun. İnsan yeter ki hedeflesin; uzaktan çok sıkıcı gelen, emek verdikçe keyfe dönüşmeye başlıyor.

Bir diğer müjde de şu, elbette insan o günlerde ertelediği keyfi, fazlasıyla geri alacak. Hem de en doğru zamanda. Sen de demiyor musun “anne iyi ki o günlerde o sıkıntıya dayandım.”

Birçoğumuzun anlayamadığı şey bu aslında; bir süreliğine olan acıların hiç bitmeyecek zannedilmesi. İnsanların yanlışlarından vazgeçmesini veya doğruya gitmesini engelleyen en büyük sebep bu… Biz o anda olup bitenlere bakıyoruz. Daha ötesi ile beraber değerlendirsek… Bir süre sonrasını veya büyük tabloyu görebilsek… O zaman anlayacağız, o acıların ne büyük ikram olduğunu. O zaman diyeceğiz ki ya ben şu keyfi, hazzı biraz erteleyeyim…. Bugün senin “iyiki” dediğin şey yani…

Büyük tabloyu görmek de mümkün. İnsana böyle bir olasılık sunulmuş. Hayatın isteklerini bilen, büyük tabloyu görüyor. Hayatın isteklerine uyumlu yaşayanın ise nihayetinde yüzü gülüyor.

Akıbetin aydınlık olsun yavrum…

Mektubunu merakla bekliyorum.


https://deneyimseltasarimogretisisemineler4.blogspot.com/2023/01/annemden-mektup-var-yavas-ve-sessiz.html

https://deneyimseltasarimogretisisemineler4.blogspot.com/2022/07/annemden-mektup-var.html



===

 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

Kim Kimdirİlişkide Ustalık”Başarı Psikolojisi programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.

 

===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

 

Yahya Hamurcu

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Elinize sağlık 🙂ne güzel anlatılmış ....insan o anda hep sonsuza acı cekeceğini zannediyor halbuki sadece bir süre acı çekip,hazlarını erteleyip sakınacak sonucun güzel 😍💓olması için...
Adsız dedi ki…
Geçmişten bugünüme.. Her yazıda kendimin farkına varıyorum. Bilincimi açan ve hayata bakış açımı değiştiren kelimelere kucak dolusu sevgiler gönderiyorum.. İyi ki varsınız çok şükür 🌼
Alev dedi ki…
Çok güzel emeğinize sağlık.... Her güzel şeyin başında acı vardir..acıya sabredenler sonuca ulaşmaya hak kazanır....