MAZLUM OLUP EZİLME,
ZALİM OLUP ASILMA
Tanem; Annee!
Hale; Efendim tatlım.
Tanem; Yarın için çikolatalı kek yapıyorsun sınıfa.
Hale; Of Tanem! Yine mi bana sormadan söz verdin?
Tanem
ismi gibi annesinin bir tanesiydi. Hale geç evlenmiş, ilerlemiş yaşına rağmen hamileliği
göze almıştı. Tanem evin göz bebeği, tek
evladı ve tek torunuydu. Herkes tarafından çok sevilir, çok şımartılırdı. Uzun bir
araştırma sonrasında seçkin bir okulda ana sınıfına başlamıştı. Hale, bireysel
veli toplantısında öğretmenden duyduklarına inanamıyordu. Tanem’in sınıfın
perdesine asılıp, kornişi kafasına geçirdiğini söyledi. Dikkat çekmek için
dersin ortasında bağıra bağıra şarkılar söylediğinden, söz dinlemediğinden
bahsetti. Hale şaşkınlıkla dinledi. Ama zamanla düzelir diye Tanem’in de üzerine
gitmedi.
Ardından
Tanem ilkokula başladı. Okuldan eve çok acıkmış bir şekilde gelirdi. Annesi
Hale beslenme kutusunu çoğunlukla boş görünce acıkmasına anlam veremiyordu. Yine
böyle bir günde sordu;
-
Tanem beslenmeni yiyor musun?
-
Anne canım istemediğinden okulda
arkadaşlara veriyorum.”
dedi.
Annesi
bir süredir Tanem’i gözlemliyordu. En sevdiği yiyecekleri bile beslenmede
yemediğini anladı. Bu durumu sınıf öğretmeni Bahar Hanım ile görüştüğünde duyduklarını
karşısında şaşkındı. “Tanem sınıfta
kendini çok da ifade edemiyor. Arkadaşları onu aralarına almak istemeyince;
Sana sakız alırım, sana şeker alırım,
sana beslenmemi veririm, diyerek onları ikna etmeye çalışıyor” Bu
cümlelerin ardından sürekli yeni alınan kalem ve silgilerin nedeni de anlaşılmıştı.
Tanem’e
neden böyle davrandığını sorduğunda; “Ama anne beni sevmiyorlar hiç, benimle oynamıyorlar.
Beni sevsinler diye veriyorum.” dedi. Hale göz bebeği gibi baktığı kızının
bu çaresizliği, yalnızlığı ve ezilmişliğine şahit olunca yıkılmıştı. Her geçen
gün anne babasına hırçınlaşırken, okuldaki arkadaşları ne dese onu yapan bir
çocuğa dönüşmüştü.
Her
anne baba çocuğunun iyiliğini isterdi.
Acaba
nerede hata yapmışlardı?
Hale
Hanım eşi Adem ile ne yapacaklarını düşündüler.
Tanem’in bir dediğini iki etmemişlerdi. Ailesi için çabalamasına gerek yoktu
ki. O zaten prensesti, bir taneydi, harikaydı güzeldi, sevimliydi, kıymetliydi.
Ama dışarıda işler Tanem’in istediği gibi gitmeyince bocalamıştı. Bu
dengesizlik karşısında Tanem için hayal kırıklığı kaçınılmaz
oluyordu. Arkadaşlarına kendini ispatlamak için gereğinden fazlasını yaparken,
ailesi için kılını bile kıpırdatmıyordu. Hale’nin aklına anneannesinin bir sözü
geldi “Mazlum olup ezilme, zalim olup
asılma!” işte tam da bu durumdaydı Tanem. Evde zalim dışarıda mazlumdu.
Kızına bakınca gözleri doldu. “Olsun ben
de, sen de değişeceğiz. Biraz sabır.” diye geçirdi içinden.
Aile harekete geçti.
Yeni
sorumluluklarla Hale ve Adem, Tanem’e hizmetçi değil gerçek bir ebeveyn olmaya
karar verdiler. Tanem’e ufaktan sorumluluklar vermeye başladılar. Gün geçtikçe
Tanem de yapabildikçe yenilerini eklediler. Artık yatağını kendi topluyordu.
Çamaşırlarını katlamayı, bulaşıkları sudan geçirip makineye yerleştirmeyi öğrenmişti.
Evde kim susarsa su getirmek, Tanem’in sorumluluğundaydı. Marketten
getirilenleri yerleştirebiliyordu.
Tanem
zamanla kendini ailenin bir üyesi olarak hissetmeye başlamıştı. Ailesine olan
tavrı yavaş yavaş düzelmekteydi. Kendine olan güveni geliştikçe arkadaşlarıyla
ilişkisi de toparlanmaya başlamıştı. Artık Tanem’in de kuralları vardı.
Yemeğini yiyor, arkadaşlarıyla da paylaşıyordu. Harçlığına kısıtlama
getirilmiş, her istediğini, istediği anda alamıyordu. Tanem başlangıçta
zorlansa da bu sınırları onun kendini daha güvende hissetmesini sağlamıştı.
Deneyimsel
Tasarım Öğretisi der ki; “Marifetlenebilmek için çabalamak, emek vermek gerekir.” Ebeveynler çocuklarının
imkanlarını arttırarak, her istediklerini yerine getirmeye çalışarak farkında
olmadan onlara zarar verirler. Anlık çok mutlu ama bir zaman sonra yetinmeyi
bilemeyen ve iletişim marifeti zayıf çocuklar haline gelirler. Çocuklar emek
verdikçe, olumsuz sonuçlarla karşılaştıkça hayata karşı daha sabırlı ve güçlü olurlar.
Tek
yapmamız gereken, kendi sorumluluklarını almalarına ve bir miktar problem
çözmelerine izin vermektir.
===
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.
===
“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?
Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”
Yahya Hamurcu
Yorumlar
Bedelli evlatlar yetiştirmenin önemi çok güzel vurgulanmış…
Kaleminize sağlık…
Çocuklarımız aslında bizi modeller biz vermenin dengesini bozduysak onlar da nası vereceğini bilemez . Nasıl alacağını bilemez onlara öğretecek olan ancak biz ebeveynleriz
Kaleminize sağlık 🌸
Doğru seçimler ve üzerine yerleştirilen bedeller
Sebep oluşturma
Sonrasında kabulleniş...
Doğru seçimler ve üzerine yerleştirilen bedeller
Sebep oluşturma
Sonrasında kabulleniş...